30.Bölüm : Çiçek Dürbünü.

249K 15.2K 24K
                                    

Merhaba sevgili sevgilileriiiim <3

Uzun zamandır yoktum ama bu konudan bölüm sonunda bahsedeceğim^^ Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın, oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmazsanız beni çok mutlu edersiniz.

Bölüm sonunda görüşürüz, iyi okumalar dilerim :)


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


30.Bölüm : Çiçek Dürbünü.
*Kışa maruz kalmış bir yaz çiçeği gibiydim..."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Günler Sonra)

Bazı şeyler öyle hızlı olur ki hız sizi çarpar, önce bilincinizi alır elinizden, sonra buz gibi bir avuç suyu yüzünüze çarpmış gibi dinç olursunuz. Buz gibi suyun yüzünüze çarpması önce bilincinizi donduracak gibi hissettirir, sonra her şey daha da netleşir. Yaşadıklarım bir avuç suyun yüzüme çarpmasından çok ötedeydi aslında. İnsana bilinç kaybı yaşatabilecek o buz gibi sular benim her yanımdaydı sanki. Her yanım şoktaydı, her yanıp sarılmıştı ve her yanım bilinç kaybından ibaretti. Sonrası ise koca bir farkındalık evresiydi. Her şeyimle hissettiğim koca bir farkındalık evresi... O otel odasının önünde durduğum ve hayatımın en sarsıcı cümlelerinden birini duyduğum andan sonra kaç gün geçmişti hatırlamıyordum bile. Geçirdiğim birkaç gün benim için bitkisel hayattan farksızdı. Kimseyle konuşmuyordum, güçlenme yeminleri ettikten hemen sonra içsel bir çöküş yaşamıştım. Sorularına cevap verdiğim tek kişi Ece'ydi.

"Bana ne oldu abla?"

"Biraz hasta oldun güzelim ama geçecek. Hiç merak etme."

"Ne kadar hasta oldum abla? Çok mu? Çünkü her yanım ağrılar içinde..."

"Bazen insanlar çok hasta olur güzelim benim. Sonra geçer. Seninki de geçecek."

"Ben artık burada mı kalacağım? Bu odada mı?"

"Hayır, merak etme. Günü geldiğinde evimize döneceğiz."

No : 26 (İki Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin