Daire 7 - 8 ve 9.Bölümler

129K 7K 16.5K
                                    


Merhaba canımın içleri, Daire 7'nin güzel sakinleri <3 

Nasılsınıııız?

Çok uzun zaman oldu, farkındayım. Ama bu süreçte birçok yerde kendimi ifade etmeye çalıştım aslında. Fuar döneminde yaşadığım can sıkıcı olaylardan sonra her şeyi tamamen bıraktığım bir süreç geçirdim. Sonra güzel haberlerle toparlanmaya çalıştım, duymayan var mı bilmiyorum ama 3391 Kilometre film oluyor! :') 

Bu süreçte hem film ile ilgili çalışmalar yaptım, hem Daire 7 için bölümler yazıp biriktirdim. Bu akşam telafi amaçlı iki bölüm birden yayınlayacağım, 10.bölüm ise Çarşamba günü gelecek.

Yukarıdaki bölüm şarkısını açmayı unutmayın, başka yerden açacaklar için şarkının ismi "Femrez - İz." 

İyi okumalar dilerim, bölümlerin sonunda görüşmek üzere^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


DAİRE 7

8.Bölüm : Yüklerimiz.

Yağmurlu bir İstanbul gününe uyandım. Günlerdir olduğu gibi elim hemen karnıma gitti, korkuyla onun hala orada olup olmadığını anlamaya çalıştım. Ağrım yoktu, kanamam yoktu, hala orada olmalıydı... Yanı başımda kollarını bana sarmış bir halde uyuyan Efe'ye baktım. Öyle derin uyuyordu ki bunca zamandır içinde yaşadığı tüm yorgunlukları telafi etmek istiyor gibiydi. Sessizce doğrulup pencerenin önüne doğru ilerledim. Perdeyi aralayıp dışarıya baktım. Uzun zamandır böylesine şiddetli bir yağış görmemiştim, yağmuru izlerken tüylerimin ürperdiğini hissettim. Zihnim beni yine yıllar öncesine, çocukluğuma götürdü ve kendimi gece kondu evimizin kapı önünde, yağmurun altında uyumaya çalışırken buldum. O gece eve alınmamıştım, sebebini ise hiç anlamamıştım. Oysa şimdi sebebinin babamın o gece eve getirdiği kadınla baş başa kalmak istemesi olduğunu gayet iyi biliyordum. Keşke hala anlamıyor olsaydım.

Keşke bazı geceler ve bazı acılar hep sebepsiz kalsaydı.

Zihnimi çocukluğumdan kurtarıp şimdiye döndüğümde ellerim hala karnımdaydı, ben hala pencerenin kenarında durmuş yağmuru izliyordum. Gözlerim evlerin çatılarına vuran yağmur damlalarına kaydı. Yağmur suyu ile ıslanan balkonlara, pencerelere, habersizce asılmış çamaşırlara baktım. Karşı binada bir kadın kurumuş çamaşırlarını ıslanmasınlar diye telaşla topluyordu. Hüzünle gülümsedim. Bazı insanlar yağmur yağarken uykusundan uyanıp telaşla çamaşırlarını toplarken dünyada günlerini ve gecelerini dışarıda geçirmeye çalışan ve umursanmayan milyarlarca canlı vardı. Bazı kıyafetler bazı canlılardan daha değerliydi.

No : 26 (İki Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin