2.Bölüm : Hayal Et.

506K 29K 57.4K
                                    

Selam canımın içleri^^

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım, iyi okumalar dilerim <3 

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım, iyi okumalar dilerim <3 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.Bölüm : Hayal Et.
*Sanki dünya etrafında dönüyor..."


---

"Ayakkabılarımla girebilir miyim?" Dudaklarımın arasından çıkan cümle Efe'yi güldürdü.

"Ünlü olduğum için mi?" diye sordu kapısını anahtarıyla açarken. Başımı salladım.

"Yani... Ünlü olunca böyle bir güncelleme gelmiyor mu insanlara? Evde ayakkabıyla yaşama güncellemesi." Efe bir kez daha sessizce güldü ve başını salladı.

"O güncelleme bana gelmedi. Ve şunu da bil ki, insan kalmaya karar verdiği bir yere ayakkabılarıyla girmez Mine..." Efe'nin cümlesi beni gereksiz yere etkilerken aramızdaki saçma etkileyici tansiyonu durdurmak için bir espri yapmaya çalıştım.

"O zaman ayakkabılarımla giriyorum?" Saçma esprim Efe'yi tebessüm ettirirken bir yandan da ayakkabılarımı çıkarıyordum. Ayakkabılarımı çıkarıp kapının girişindeki ayakkabılığın raflarından birine bıraktım ve kendimi Efe'nin evini ve onun iç dünyasını keşfedeceğim bir yolculuğa bıraktım.

"Bunlar... Çocukluk fotoğrafların mı?" diye sordum zümrüt yeşili koridor duvarlarında asılı olan fotoğrafları göstererek.

"Evet." dedi, "Babamın bir fotoğraf stüdyosu vardı. O yüzden her anımın fotoğrafı var..." Dikkat çekmemek için fazla incelemeden Efe'nin peşinden içeri doğru ilerledim. Salonuna ulaştığımızda dikkatimi ilk çeken salon kapısının tam karşısında pencerenin önünde duran muhteşem piyano oldu.

"Sen..." diye mırıldandım, "Piyano da çalabiliyorsun galiba?" Efe başını salladı.

"Evet. Çalamadığım müzik aleti yoktur ama şarkı yaparken yalnızca gitar çalmayı tercih ediyorum. Piyano çaldığımı bu dünyada gören tek bir kişi bile yoktur. Sadece yalnızken çalarım... Piyano benim için bir nevi bir dinlenme yöntemi. Kahve içer misin?" Efe'nin konuşma tarzı beni o kadar etkiliyordu ki her sorusundan sonra birkaç saniye yüzüne bakıyordum. Tam bir salak gibi...

"Ne içer miyim?" diye sordum anlamayarak.

"Kahve." dedi ağır ağır tekrar ederek. Başımı salladım.

"Olur..."

"Tamam, ben kahvelerimizi yapıp geliyorum. Üşümezsen balkona geçebilirsin. Gitarım ve beste defterim orada."

"Tamam." Efe mutfağa geçerken tedirgin adımlarla balkona çıktım. Balkonunu camekanla kapatmıştı, camlara vuran yağmur damlaları ve aralık camekandan esen rüzgar bana onun neden bestelerini burada yaptığını kanıtlıyor gibiydi. Efe'nin ışıklarla bezenmiş balkonu tam bir ilham yuvasıydı. Göz ucuyla beste defterine baktığım sırada çekinerek gözlerimi dışarıda yağan yağmura çevirdim. Gözlerim yağmuru görürken aklım evin cama vuran yansımasında Efe'nin hayatına dair bilgi arıyordu. Hayatım boyunca yaşadığım başarı hırsı beni dünyada var olabilecek bir ton güzel duygudan mahrum etmişti, biliyordum.

No : 26 (İki Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin