17.Bölüm : Sana Sürüklenmemeliydim.

332K 20K 37K
                                    

Merhaba sevgili No 26 sakinleri^^

Öncelikle uzun zamandır buralarda olmadığım için her birinizden özür dilerim. Şimdi sizi bölümle baş başa bırakayım bölüm sonunda konuşuruz :)

İyi okumalar dilerim, yukarıdaki müziği dinlemeyi unutmayın <3 


17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

17.Bölüm : Sana Sürüklenmemeliydim.
*Görmemek için kalbimin derinliklerine gömüp gizlediğim duygularım orada filiz vermiş, bir saksı dolusu çiçek olmuştu.*

Bu, uyanık olduğum kaçıncı gün doğumuydu bilmiyordum. Şu an bilmeye ihtiyaç duyduğum tek tük şeylerden biriydi bu. Kuşlar gökyüzünde uçuşurken her birinin konacak bir yeri olması beni hüzünlendiriyordu. Zira benim konacak bir yerim yoktu. Aklım, fikrim, duygularım, hislerim uçuşuyordu. Kendime dair bildiğim tek şey iyi olmadığımdı. Kabullenmek zorundaydım, mental olarak olabileceğim en kötü ve en dengesiz haldeydim. No 26'ya taşındığım ilk günden beri ne istediğimi bilmeyen, kendimi tanımayan, duygularından bi haber olan birine dönüşmüştüm. Ne duygularımdan emin olabilmiştim ne de hislerimden. Ne istediğimi bilemez tavırlarım yüzünden hem kendimi hem Efe'yi incitmiştim. Şimdi ise tüm Türkiye'nin gözünde "Efe Duran'ın sevgilisini aldattığı tek gecelik kadın" haline gelmiştim.

Kimse onun sen olduğunu bilmiyor Mine.

Ben biliyorum, İç Ses.

Kimse seni tanımıyor ama!

Ben tanıyorum.

Ben kendimin gölgesiydim. Tek yaptığım kendime gölge olmaktı, kendimi karartmak, kendimi kapatmak. İhtiyacım olan şeye sahiptim. Mine olarak ne kadar zayıf olursam olayım Yeşil Küpeli Kız olarak güçlüydüm. Yeşil Küpeli Kız'ın gücünü kullanmamak Mine'yi bitirecekti. Peki buna izin vermeli miydim? Telefonumu ellerimin arasına alıp hayatımın en üzücü maillerinden birini yazmaya başladım. Maili yazdığım kişi Türkiye'nin en büyük medya kuruluşu Seran Medya'ydı.

"Merhaba. Ben Yeşil Küpeli Kız. Bana bundan tam altı ay önce bir iş teklifinde bulunmuştunuz. Sosyal medyada kendi haberlerimi yazmayı bırakıp sizin kaynağınız olmamı, sadece size haber getirmemi teklif etmiştiniz. Bu teklifi o dönemin şartlarına göre reddetmek istedim ama artık buna hazırım, eğer hala geçerliyse teklifinizi kabul etmek istiyorum. Fakat bir şartım olacak."

Mailimi gönderdikten sonra ayağa kalkıp odanın balkonuna çıktım. Ece içeride uyurken yağmurun sesiyle uyanmasın diye balkonun kapısını kapattım ve balkonun sırılsıklam olmuş sandalyelerinden birine ıslanacağımı umursamadan oturdum.

Mine, sence de bir psikologla görüşme vaktimiz gelmedi mi?

Ne var biliyor musun, İç Ses? Galiba geldi.

Sevilmeden, hoş görülmeden, şiddetle büyüyen bir çocuktum. Türkiye'de milyonlarca insan tarafından Yeşil Küpeli Kız ismi ile tanınıp gerçek ismimi ve görüntümü gizlemeyi tercih ettim. Tüm hayatım buydu. Tüm hayatım bir yumurta fotoğrafının altında başka insanların hayatlarının haberini yapmaktı. Sanki bir sanal zeka gibi, sanki bir teknoloji ürünü gibi, sanki son model bir yazılım gibi yaşayıp durdum. İçimdeki hisleri unuttum, içimde yaşayan bir ruh olduğunu unuttum. İçimdeki ruhun sesini kapattım ve böyle yaşamaya çalıştım.

No : 26 (İki Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin