17. BÖLÜM

47.7K 2.5K 543
                                    


Kaner'in ağzından (18 yaşında, Ceylan'ın ağabeyi)

Fazla garip bir kızdı. Bunca yıl şiddet gördüğünü öğrendiğimde bütün gece boyunca kendimi suçlamış ve ağlamıştım.

Nasıl koruyamadım onu? diye.

Yine de korkuyordum ama ona alışmaktan. Ondan uzak durmaya çalışıyordum.

Ama ne olursa olsun onun etkisi altında kalıyordum.

Gerçek bir ağabey gibi hissetmek istemiştim belki de sadece.

Onu kıskanmak,korumak,yanında olmak....

Fakat olmuyordu. Ege fazla duygusal bir çocuktu. Ve onları ne zaman sarmaş dolaş görsem kıskanıyordum.

Kaçırılma olayından sonra kolunu o halde görünce, Turan şerefsizini bulmuş ve kimseye fırsat vermeyerek çıkarmıştım hırsımı.

Fakat her şey Turan'dan mı ibaretti?

Hayır.

Ona bunca yıl şiddet uygulayanlar vardı bir de.

Fakat hepsinden önce onunla gerçekten, ağabey kardeş olmalıydım.

Kutay'ın sesi ile ona doğru baktım.

"Kaner, şu kardeşine güven sorununu hâlâ halledemedin mi?"

Her şeyi bilen biriydi Kutay. Hatta tüm okul biliyordu eski kızın,ne halt olduğunu.

Ne zaman eve arkadaşlarım gelse rahatsız ederdi bizi.

"Bilmiyorum Kutay, ne yapsam olmuyor."

Kutay tam konuşacakken gelen çığlık sesi ile oraya doğru baktık.

Ceylan kolunu tutmuş bir şekilde duruyordu. Ve her ne kadar belli olmasa da gözlerinden yaşlar geldiği tek tük anlaşılıyordu.

Şoktan çıkıp hızla yanına doğru gittim.

Kahretsin tabi ya! Kolu yaraydı onun. Yanında ki kızıl çocukta şoktaydı anlaşılan.

"Hadi ama ya! Siz kızlar gerçekten çok dikkat çekmeyi seviyorsunuz. Bir basketbol topu ile kolun mu kırıldı?"

Konuşan kişi,topu Ceylan'ın koluna atan kişiydi.

Ceylan elini yavaşça kolunun üzerinden çektiğinde herkes şok olmuştu.

Ceylan'ın eli ve kolu kıpkırmızıydı.

Dikişleri patlamış olmalıydı.

Hızla bir şey demesine izin vermeden onu kucağıma aldım. Arabaya doğru giderken o sesini çıkartmıyordu.

Anlaşılan acı çekiyordu fakat bunu belli etmiyordu.

Bunca yıl, bunun gibi narin bir kızın, bu kadar acıya katlanması inanılacak şey değildi.

Arabanın arka tarafına onu koyduktan sonra şoför koltuğuna geçtim hızlıca.

Arabayı çalıştıracakken yan taraftan kapı sesi gelmişti.

Can' da yanımıza gelmişti.

Hızlı bir şekilde arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Can, Ceylan'a bakıyordu.

Ceylan'a aynadan baktığımda kafasını eğmiş bir şekilde koluna baktığını gördüm. Gözleri dolu doluydu.

Onun daha fazla üzülmesini istemiyordum. Biz bunca yıl huzursuz bir ailede yaşasakta, o gelince bir anda,farkedilen bir huzur çökmüştü üzerimize.

KIVIRCIK | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin