19. BÖLÜM

48.2K 2.6K 1.2K
                                    


•••••••

Aşağıya indikten sonra, masaya geçmiştik. Benim yanımda Ege ve Baran ağabey, karşımda ise Esat ağabey vardı.

Yemeklerimizi yerken babamın telefonu çaldı. Babam, kafasını sallıyor ve onaylayan mırıltılar çıkarıyordu. Daha sonra kafasını bize çevirerek konuşmaya başladı;

"Ortaklar, kızım seni tanımak istiyorlar.Bu gece görüşme, yani şirket yemeği olacakmış gitmek zorundayız."

Ortaklar mı? İyide benim daha kolum iyileşmemişti. Aynı zamanda kalabalık ve açık ortamlardan nefret ederdim.
Babam benim konuşmamı beklercesine yüzüme bakıyordu.

Ben konuşmadan Ege daldı konuşmaya,

"Baba ablam daha yeni hastaneden geldi. Kolu yara, yarına ertelemen lazım."

Babam derin bir nefes aldı fakat bu kez ben kestim sözünü.

"Sorun yok Ege. Yani.. bir iki saat dursam ölmem heralde."

Babam gülümsemişti. Fakat sonra kaşlarını çattı.

"Ölmek lafını ağzınıza almıyorsunuz bir daha küçük Hanım?"

Ben de gülümseyerek başımı sallamıştım.

Her ne kadar belli etmesem de kolum acıyordu. Esat ağabeyim karşımda olduğu için dik dik yüzüme bakıyordu ve bu beni fazlası ile rahatsız ediyordu.

Bir süre sonra ayağa kalktım. Annem de ayağa kalkmıştı.

"Hadi güzel kızım. Biz seninle süslenip püslenelim."

Bunu o kadar tatlı söylemişti ki gülümsedim. Babam arkamızdan, "açık giyinmeyin" diye söyleniyordu.

"Hadi şu beyleri biraz kıskandıralım."

Ellerimizi yıkadıktan sonra "bekle" diyerek odasına girmişti. Elinde aşırı güzel, sarı saçları ile uyumlu bir elbise ile geliyordu. Elinde de siyah bir kutu vardı.

"Ben kendi elbisemi seçtim sıra sen dee"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben kendi elbisemi seçtim sıra sen dee"

Uzatarak söylediği cümleye ikimizde kıkırdamıştık.

"Ben moda tasarımcısıyım kızım. Ve sen buraya geldiğinde, gökyüzünde ki yıldızlardan bir tanesi olduğunu düşünmüştüm. Benim kızım demiştim. İşte benim kızım..."

Gözlerim dolmuştu. Bir süre sonra elinde ki kutuyu açtı. İçinden çıkan elbise o kadar güzeldi ki. Çok yetenekli bir kadın olduğunu anladım bir kez daha.

"Ağlama sakın ha! Bu elbiseyi senin için yaptım. Çillerin, gözlerin, o altın kalbin ile güzel olacağını düşündüm.Hadi giyelim bakalım üzerimizi beyler bizi bekler."

Giyinme odasına girdiğimde elimde ki elbiseye baktım bir kez daha.
Elbise gerçekten çok güzeldi. Kolumda ki yarayı acıtmazdı. Belli ederdi. Elbiseyi üzerime geçirdikten sonra aynaya doğru baktım. Elbisenin kolundan beyaz sargı bezi belli oluyordu. Fakat bu kötü değilde aksine hoş bir görüntü oluşturmuştu.

KIVIRCIK | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin