Devam-
Arabada arka koltuğa oturduktan sonra, o da arabaya binmişti. Ne zaman yüzüme baksa, bakışlarımı korku ile yere doğru indiriyordum. Arabanın aynasından sürekli bana bakıyordu.
Bu süre sonra camı açtı. Eline sigara paketi aldı ve içinden bir sigara çıkardı. Çakmağı ile de ucunu yaktı.
Anne lütfen yapma!
Anne bu ne?
Sigara mı, neden içiyorsun?
Hayır bastırma lütfen!
Anılar, kaybolmaz bir gerçek miydi? Yaralar gitse, hatıralar kalırdı değil mi? Kötü hatıralar....
Hayatım boyunca hep nefret etmiştim sigaradan. Annem dediğim kadın o gün acımasızca bastırmıştı tenime sigarayı.
Kötü olan erkek veya kadın değildi.
Kötü olan, acımasız yaratıklardı.
Ne yazık ki insan demeye utanıyorum.
Sigaranın kokusu arabayı doldurduğunda, hâliyle benimde gözlerim dolmuştu. Korkuyordum bu tanımadığım adamdan. Ege neden bensiz gitmişti ki sanki!
Arabanın aynasına doğru yavaşça kafamı kaldırdım. Benim dolu gözlerimi görmesi ile bir kaç kez boğazını temizledi ve konuşmaya başladı;
"Ne oldu?"
Neden insanlar hep bu soruyu soruyordu? Hep bir şeyler olması mı lazımdı gerçekten? Canım acıyordu işte!
"Sigara.... Arabada içmesen olmaz mı?"
Semih ağabey itiraz etmedi. Hızla söndürüp attı sigarayı. Arabayı da lavanta kokulu diye tahmin ettiğim parfüm ile doldurdu.
Burnuma dolan koku gülümsememi sağladı. Bir süre sonra daha, ormanlık bir yerin içerisinden geçtik.
Hah! Demedim mi ben sana Ceylan. Bu adam seni öldürür diye!
İç ses....
Umarım yanılırsın.
Yazarın ağzından
Semih çok heyecanlıydı. Her ne kadar belli etmese de kız kardeşi ile bir şeyler yapma düşüncesi, onu mutlu ediyordu.
Her zaman ki tanıdık ormandan içeriye sürdü arabayı. Kaya parçalarının olduğu, hırçın ırmağın dalgalarını taşlara vurduğu, yüksek bir uçurum kenarındalardı.
Ceylan büyülenmişçesine etrafı süzdü. Gün batımı, hiç bu kadar güzel gelmemişti gözüne.
Semih, arabadan indikten sonra kız kardeşine doğru döndü.
"Fazla yaklaşma, dikkatli ol!"
Ceylan kafasını salladı. Hipnotize olmuş bir şekilde Semih'e döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIVIRCIK | Tamamlandı
Literatura FemininaAcıları henüz çok yeniydi. Asla eskimezdi ki zaten. Hep yenileri açılırdı yerine. Bir anda her şeyin boşa olduğunu öğrenmişti ama o. Acılar, ağrılar ve gözyaşları... Değmiş miydi, acıları hayatının her noktasına? Bir ayna kaç defa kırılabilirdi? Bir...