32

4.7K 456 310
                                    

|Rüyalarda buluşalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Rüyalarda buluşalım.

bölüm müziği: Deep- Peter sandberg

Taehyung'un öfkesini bastırmak adına eşinin yanından ayrılışından sonra geçen zamana rağmen üst kattan tek bir yaşam belirtisinin olmaması, hissettiği kızgınlığı bastıran güçlü endişesiyle hazırladığı sofradan kalkarak ahşap basamaklara adımlamıştı. Kendisini dinlemeyeceğini saatler öncesinde gördüğü kararlı ifadeyle kabullense de zihnindeki iblisleri bir an dahi susmuyordu. Onu öylece yollayamazdı. Jeongguk'un yanından ayrılacağı gerçeği düşünmesi gereken onlarca şeyi unutturmuştu. Tek istediği onunla burada güven ve huzurla yaşamakken eşinin kendisini aşan kararları deltanın öfkesini harlandırmaktan daha fazlasını yapmıyordu.

İstediği olursa Jeongguk'un yolun sonunda kendisinden nefret edeceğini kabullenebilir miydi?

"Jeongguk..."

Elleri kapıya ulaştığında açacak gücü bulamayıp başını birkaç saniyeliğine de olsa yaslayıp gözlerini kapatmıştı.

"Bana kızgın olduğunu biliyorum ama yemek yemen bu tartışmanın dışında kalmalı. Bir bebeğimiz olduğunu ve onun senden güç aldığını unutmamalısın."

Göz kapaklarının üzerinde hissettiği ağırlık bedeninin biraz olsun dinlenmesi gerektiğini kanıtlarken hızla başını kaldırarak avucunu sertçe yüzünde gezdirmişti. Tek istediği eşini kolları arasına alarak ona tatlı sözler söyleyip kokusuyla mayışmakken bu hayalin uzaklığı kurdunun öfkesini bir an dahi dindirmiyordu. Devam eden sessizlikle kapıyı açtığında tam karşısında duran bedeni kolları arasına alarak elini yumuşak saçları arasında gezdirmişti.

"Özür dilerim... Sana o şekilde bağırmaya hakkım olmadığını biliyorum fakat Jeongguk ben... Ben senin yokluğuna dayanabileceğimi sanmıyorum. Ne yapmamı bekliyorsun ki?"

Elleri eşinin sıcak teni üzerinde gezinirken dudaklarını mührüne bastırdığında göğsünde hissettiği ıslaklıkla ruhundeki hiçbir yaranın bu denli kendisini mahvetmeyeceğini düşünmüştü... Eşinin hüzünden doğan gözyaşları ruhunu paramparça ediyordu ve sebebi kendisiydi.

"Biri seni ağlattığında onu paramparça etmek istiyorum... Öyleyse kendimi nasıl cezalandırmam gerek Jeongguk? Sana nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum. B-ben seni kaybetmeyi düşünemiyorum... Yokluğunu düşünemiyorum, sensiz bu çatının altında yaşayamıyorum. Endişelerimi susturamıyorum, başına bir şey geldiğinde sana ulaşamayacağımı seni kurtaramayacağımı düşündükçe mahvoluyorum... Bize ne yaptığının farkında değilsin. Sensiz yapamam, hayır ben sensiz yapamam Jeongguk... Gitmeyi düşünüyorsan beni bu denli mahvetmemeliydin, sensiz yaşamayacak hâle getirmemeliydin beni. Tenine dokunmama izin verdin, bana sarıldın ve benimle mühürlenmeyi kabul ettin. Beni kabul ettin Jeongguk... Eşin olmama izin verdin. Bu soğuk ev, bizim yuvamız oldu. Sen... Sen beni yeniden ayağa kaldırdın ve öylece ellerimi bırakmak istiyorsun."

wanderlust 'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin