wanderlust 'tk

24

bölüm üç kısımdan oluşuyor. ben iki kısım için şarkı önerisi verdim, dinleyerek okursanız güzel olur 🙆🏻‍♀️

iyi okumalar🌸

|Korku.

Bölüm şarkısı: billie eilish- copycat

"Henüz değil."

Changbin arkasına aldığı sürüyle birlikte karşılarında dururken beni korumak için öne atılan cinsiyetsizler her şeyden habersiz olduğumun bilinciyle benim yerime konuşmaya başlamışlardı. Vita öfkeyle onlara bakarken yanıma birkaç adımda yaklaştığını hissettim.

"Hata yapıyorsun Changbin... Pişman olacaksın."

"Deltanın eşi Kim Jeongguk henüz güçlerine kavuşmuş değil büyücülerin, vahşi alfaların ve efendimiz bu toprakların tek sahibi Kim Taehyung'un karşısında en büyük hatayı yapan sizsiniz. Bu kez yok olmaya mahkum mu olmak istiyorsunuz? Bu toprakların tek bir sahibi var!"

"Hâlâ güçlerini bir şekilde kullanmaya devam ediyorsan bu efendi Jeongguk'un sayesindedir seni nankör! Ne hakla sana bu güçleri bahşeden efendinin karşısında durursun!?"

Benim sayemde. Benim sayemde nasıl güçlerini kullanıyor olabilirdi? Changbin bir alfaydı!

Tartışmanın noktası olmama rağmen birçok şeyden habersiz oluşum bedenimi yaşanan kaostan uzaklaştırırken birkaç adım gerilerken gördüğüm bedenle yumruklarımı sıktım istemsizce. Gelmişti.

"Delta güçlerini yalnızca size karşı kullanabiliyor."

"Güçlerini etkisiz hâle getirecek bir şeyler söyle, çabuk!"

"Beyninizde hareket ederken en güzel ânınızı düşünün. Onunla yaşadığınız ânı. Aşk en güçlü silah, en zayıf noktadır efendim."

"Mağaranıza mı indiriyorsunuz eşimi? Jeongguk hemen buraya gel ve konuşalım. Yanlış yapıyorsun, pişman olacaksın. Onlara bir anda nasıl güvenebilirsin!"

Öylesine öfkeliydi de boynunda belirmeye başlayan damarları sanki yakınında olsa zehrini saçacaktı ruhuma.

"Sana güvendim de ne n'oldu! Efendi dediğiniz bu adam bir alfanın köpeği! Bundan mı medet umuyorsunuz, o teyzesinin gazabından eşini dahi koruyamazken topraklarını koruyacağına mı inanıyorsunuz!?"

Ağzımdan çıkan cümleler bedenimin rahatlamasına neden olurken Taehyung'un üzerime doğru gelmeye çalışmasıyla önüme geçen üç cinsiyetsizin arkasına alınmıştım.

"Bize karşı güçlerinizi kullanamayacağınızı bilmelisin Taehyung." Ona ismiyle hitap edip tiksinircesine konuşurken yüzünde aniden beliren samimiyetten yoksun gülümsemeyle sertçe dişlerimi sıktım... Onları hafife alıyordu.

"Benim Jeongguk'u almam için güçlere ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsunuz? Dönüşün o hâlde. Kurtlarımız savaşsın ne dersiniz?"

Yaralı omzundan hiçbir eser kalmamışcasına hareket ederken nasıl bu kadar hızlı iyileştiğini çözmeye çalışmıştım. Tüm çıkmazın ortasında bu saçma ayrıntıyı düşünürken Changbin'in yanında yer alan Damson öne atılarak Taehyung'un yanına ulaştı.

"Efendiniz siz yerine ailesini tercih eden bir hainden başkası değildir! Ailesi karşılığında sizden vazgeçen korkak bir lideri mi koruyorsunuz?" O an da her şeye rağmen hepsi önüme geçip beni tamamiyle arkalarına aldıklarında gördüğüm sadakat karşısında utanmıştım... Beni bekleyen cinsiyetsizler yerine ailemi seçtiğim doğruydu... Damson bu kez yalan söylememişti fakat bana birkaç gün önce efendi diyen hiç tanımadığım bir toplulukla ailemi karşılaştıramazdım.