26

6K 625 520
                                    

merhaba

bir ricam olacak. lütfen bölüm müziklerini önemseyin, ben dikkat ederek seçiyorum ve onunla yazıyorum. bu bir dayatma değil😌 yalnızca rica✊🏻

iyi okumalar 🌸

|Min Yoongi'nin Gerçekleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Min Yoongi'nin Gerçekleri

bölüm müziği: Ashley serena - my jolly sailor bold (söylediğim noktada açın lütfen.)

Akmaya devam eden kanım ismimin üzerine damlamaya devam ederken, uzatılan kalemle kaderimi değiştirecek o küçük zaman diliminde saniyeler boyunca kitaba, ismimin kanla kaplandığı noktaya bakmıştım. Başım su dolu bir kovaya sokulmuş, bir nefes ararcasına titrerken hiç bilmediğim bir topluluğun lideri olmayı kabul ediyordum... Bunu nasıl yapabilmiştim? Yemini ederken nasıl olur da dilim tutulmamış, sesim titrememişti? Bu kadar mı emindim bunu yapmak istediğimden?

Geri dönüşü yok.

Bunun bir geri dönüşü olmayacaktı.

"Pişman olacaksın. Onları tanımıyorsun Jeongguk..."

Taehyung'un sözleri kulağımda bir uyarıcı gibi yankılanırken Hera'nın aceleci tavrı, dakikalar önce yaşadığım korku bedenimi kilitlerken yok olmayı ve her şeyin bitmesini istemiştim.

"İmzalayın efendim."

Geri dönüşü yok.

"Y-yapamam."

Bunu yapamazdım.

Kalemi hızla yere fırlatırken o an için bana şaşkınlıkla bakan yüzlerce gözü umursamadan merdivenlerden inerken Hera'nın otoriter sesi bedenimin her bir zerresini korkuyla titretmişti, yaptığım yanlış içimde bir noktanın utançla kavrulmasına neden olsa da buna hazır olmadığımı biliyordum. Ben... Ben henüz on dokuz yaşındaydım.

Çocuktum.

Bu sorumluluğun altında kısa sürede ezilmeye başlayan omuzlarımın sızısı hâlâ üzerimdeydi ve biliyordum ki bu yük uzun bir süre geçmeyecekti.

"Efendi Jeon!"

Geldiğim yolu koşarak dönerken beni durduran sert sesle olduğum yerde kalmıştım. İstemsizce başımı sesin kaynağına çevirdiğimde benden oldukça iri yarı bir cinsiyetsiz karşıma dikilerek çatılmış kaşlarıyla birkaç saniye endişeli ifademi izlemişti.

"Halkınızı öylece bırakıp gidiyor musunuz? Sizi yıllar boyunca hiç bitmeyen bir umutla beklerken bunu mu yapıyorsunuz yoldaşlarınıza?"

Yaşlı adamı destekleyen halk haklılık payını savunurken bana birkaç adımda yaklaşan iri yarı adamdan kaçmamak için ayaklarımı zor dirediğimi fark etmiştim. Basit birinden dahi çekiniyorken kurulun karşısında, benden nefret edenlerin karşısında dimdik durmaya devam edebilecek miydim? Cevabım kulağıma sessize fısıldanırken ellerimi destek almak isteresine birbirine kenetleyerek yaşlı adama bakmaya devam ettim... Söyleyecek bir şey bulamıyordum.

wanderlust 'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin