33

7.7K 531 381
                                    

biz geldik:)

yorumlarınızı okumayı heyecanla bekliyorum arayı çok açtığım için motiveye ihtiyacım var🎐✨

müzikle okumanız tavsiye edilir🌾

müzikle okumanız tavsiye edilir🌾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Kanlı tören.

“Efendim, hazırsanız gidelim.”

Hera, sessizliğe gömülmüş odanın kapısında dikkatle beklerken kapıyı çalıp çalmamak arasında kalmış Jeongguk'u rahatsız etmemek adına düşük bir tonda konuşmaya başlamıştı.

“Yaklaşık yirmi dakikadır sizi bekliyorlar efendim.”

Üzerindeki gece mavisi kadife ceketinin yakasını düzelterek aynadan kendisine baktığında dakikalar öncesinde acıyla kıvranan kurdunu sakinleştirmek için çabalayan kendisi değilmiş gibi hızla toparlanmış ve bedenini yardımcılarının nazik elleri arasına bırakmıştı. Göz altlarındaki morluğu ve yüzündeki küçük kusurları kapatmak adına makyaj yapılırken sunulan bitki çayını içerek gerilmiş bedeninin iplerini geveşetmeyi başarmış, yüzündeki ifadesizliği koruyarak Hera'yla birlikte yemek salonuna doğru adımlamışlardı.

Parlak, rugan ayakkabılarının taş yolda çıkardığı tok ses bulundukları geniş koridorun rahatsız edici sessizliğini bozuyor, Hera'nın pek de gerek duymadığı öğütlerini  kulak arkası edip yürümeye devam ediyordu Jeongguk. Şehrin işçileri meşaleleri adım başı kontrol ederken yanlarından büyüleyici bir şekilde süzülüp geçen efendilerine göz ucuyla hayran olmuşcasına bakıyorlardı. Kahve dalgalı ve şekilli uzun saçları şakaklarına dek dökülmüş, kirplerine dek ulaşıyordu. Uzun, gür kirpikleri kahve gözlerini ortaya çıkarırken yumuşak bakışlarının küçük bir anlığına kendilerine değmiş olması bundan sonra yaşayacakları bir ömür boyunca ailelerine ve karşılaştığı yoldaşlarına anlatacağı güzel bir anı olarak kalacaktı. Kulağında ve parmaklarında yer alan değerli mücevherler uzak bir mesafeden dahi kendisini belli ederken Jeongguk ne denli parladığını fark edemeyecek kadar dalgın ve düşünceliydi. Tüm yol boyunca nasıl davranması, ne söylemesi gerektiğini bir bir planlarken görüş açılarına giren geniş, ihtişamlı kapıyla derin bir nefes alarak içeri girmişti. Sokaklarda tek tük yanan meşalelerden ziyade yer altını anımsatmayacak aydınlıkta olan salonun ihtişamı içten içe şaşırmasına neden olurken kendisini gören bedenler oturdukları sandalyelerden sessiz ve ağır bir şekilde kalkarak önünde saygıyla eğilmişlerdi.

İfadesizliğini bozmayarak Hera'yla birlikte geniş ve uzun masanın en başına geçtiğinde kendisi için çekilen sandalyeye oturarak ayakta durmaya devam eden kurul üyelerine oturmaları için eliyle işaret verip önündeki sudan küçük bir yudum almak adına cam bardağı avucu arasına almıştı.

“Hoş geldiniz efendi Jeon, yüce Lord'un yıllar sonra bizi affedip sizi şehrimize bahşetmesi ne büyük bir lütuf. Varlığınızla bu şehir tıpkı geçmişteki gibi yeniden aydınlığa kavuşacak. Dileriz ki bir ömür sizinle birlikte bu aydınlık yolda yürüme şerefine sahip oluruz.”

wanderlust 'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin