17.

1.1K 94 17
                                    

Kim Jisoo

Arabaya binip Jinyoung'dan kendi evime sürmesini istedim.

Yolda hiç konuşmadık. Sadece camdan dışarı izledim. Şuan bir çöküş yaşıyordum. Taehyung'u bırakmanın bu kadar zor olucağını tahmin etmemiştim. Kalbim acıyordu. Nefes almak artık zor geliyordu. Taehyung'u gerçekten seviyorum. Ama ikimiz için sondu.

Kokusu burnuma gelmişti. Kıyafetime onun kokusu sinmişti. Onunla olan anılarım birbir aklıma geliyordu.

Bana nasıl sarıldığı, beni koklaması, gece geç saatte gelip bütün gece beni izlemesi. Ben uyanmiyim diye elinden geleni yapması. Ne kadar yorgun ya da sinirli olsada, bana kızmamak için kendini tutması. Ona ne kadar bağırsam, kızsam, vursamda bana katlanması.

Gözümden yaşlar tekrar akıyordu.

Bana bütün sevgisini vermesi. Ve dün gece yaşadığımız olay. Beni öperken incitmemeye çalışması. Şuan fark ettimde tekrar dudaklarını bana bahşetmesi için her şeyi yapardım.

Taehyung'u şimdiden özlemiştim. Ondan nefret ettiğimi sanarken onla koparılmicak bir bağ kuruyordum. Ve ben onun sevgisini hiçe saymıştım.

Gözümden yaşları sildim. Biz birbirimize söz vermiştik. Artık ayrıydık. Birbirimize ait değildik. Artık onun ne Jisoosu, ne birtanesi, ne prensesi, ne de güzeliydim.

Taehyung'u bıraktığım, onun kalbini kırdığım için bin pişman olsamda onun sevgisi ikimizide yakıyordu. Buna bir son vermek zorundaydım.

Ama ben son verdiğim zaman mutlu, ve rahat olurum diye düşünmüştüm. Şimdi ise içim içimi yiyor ve kalbimdeki acı büyüyordu.

Sensiz nasıl yaşicam ben Taehyung.

-
-
-

Eve vardığımızda arabadan indim. Arkamdan Jinyoung da gelmişti. Doğru ona bir açıklama yapmam gerekiyordu.

Bana seslendiğinde kapının önünde durdum ve ona döndüm.

"Jisoo artık açıklicak mısın? Neler oldu?"

Ona her şeyi anlatamazdım. Ne kadar arkadaşım olsada ona güvenemezdim. Taehyung'u polise şikayet edebilirdi.

"O adamda kimdi? Gerçekten sevgilin miydi?"

"Evet. Yani sayılır. O Taehyung'du, benim ortağımdı. Hani geçen ay Bay Min gelmişti ya? İşte o Taehyung'un işlerine yardım ediyordu. Sonra Taehyung ile tanıştık. Ve bir sürü olay oldu. Taehyung ile aynı evde kaldık. Ama beni kimseyle görüştürmüyordu. Bende onun bu halinden bıkmıştım. Ve kaçtım. Ama Taehyung beni buldu. Ve beni sana sarılırken gördüğü için sana saldırdı. Seni bu işlere soktuğum için özür dilerim."

Tek nefeste fazla ayrıntı vermeden anlatmıştım.

"Önemli değil. Sonuçta sana yardım ediceğimi söylemiştim. Ama bi an o adamın bir psikopat olduğunu düşünmedim değil yani. Nasıl öyle üstüme atladı anlamadım. Ölücem sandım."

Onun bu dediğine kıkırdamıştım.

"Haha sende onun dikine gitdin ama hahah."

"Ben seni öyle görünce birden oldu. Anlamadım zaten. Her şey bir anda gelişti."

"Evet. Öyle oldu biraz."

"Yani gitmiyor musun?"

"Evet gitmicem. Hem pişmanım hemde Taehyung'a bir söz verdim."

"Taehyung'u gerçekten seviyorsun."

"Evet. O bana asla hissetmediğim şeyleri yaşattı. Bazıları kötü, bazıları ise harika denilecek kadar. Ama ben onun değereni bilemedim."

Jinyoung yanıma gelip elini omzuma koydu.

"Eminim ki her şey düzelecektir. Ne olursa oslun sana destek çıkarım sonuçta arkadaşımsın. Neyse ben de gideyim artık. Bir ihtiyacın olursa söyle."

"Merak etme Jennie ile konuşucam zaten. Gerek yok yani. Yinede her şey için teşekkür ederim."

"Önemli değil. Ha birde işe geliceksin değil mi? Sen yokken her şey karıştı. Tanımadığımız biri geldi ve artık CEO'nun o olduğunu söyledi. Yani anlıcan en yakında seni bekliyoruz."

"Hehe merak etme 1 gün dinlenip gelicem. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Jinyoung arabayla uzaklaştığında saate baktım. Nerdeyse 6'ya geliyordu. Zaman çok çabuk ilerliyor cidden. Tam kapıyı açıp içeri giricektim ki anahtarımın olmadığını fark ettim. Taehyung onu almış olmalıydı.

Sonra aklıma Taehyung'un ilk başta evime gizlice girdiği zamanlar geldi. Umarım balkonun kapısı açıktır.

Şansıma balkonun kapısı kilitli değildi. İçeri girerken, Taehyung'un beni görmek için geldiği zamanki anılarım depreşmişti. Gözlerim tekrar doluyordu.

Arkamdan kapıyı kilitleyip. Banyoya doğru yol aldım. Kafamı toparlamak için tek ihtiyacım şuan ılık bir duştu.

-
-
-

Banyodan çıktığımda saatin 7'ye geldiğini gördüm. Üstüme rahat bir şeyler giyip, kendimi yatağa attım. Kafamda her şey bulanıktı. Ne yapıcağım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Sanki Taehyung yokken herşey boştu. Kalbimi bomboş hissediyordum.

Daha fazla düşünmeyip kendimi uykuya zorladım. Umarım rüyalarıma girersin Taehyung.

-
-
-

Bu bölüm bu kadar. Umarım beğenmişsinizdir.

Oy verip yorum yapan herkese teşekkür ederim.

Seviliyorsunuz 💖⭐️💜

「You will be mine」• VsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin