1.9K 122 35
                                    

Kim Jisoo

İş yerine geldiğimde herkes mutsuz görünüyordu. Demek ki herkes Sehun'un öldüğünü öğrenmişti. Çok geçmeden yanıma Jennie geldi.

Jennie- "Sehun'u duydun mu? Öldürülmüş diyorlar."

Bilmiyormuş numarası yapmak şuanki en iyi çözüm galiba.

Jisoo- "Hayır. Öldüğünü nerden biliyorsun?"

Jennie- "Kendisinden haber alınamayınca evine gitmişler ve bir not bulmuşlar. Notta -Benim olan şeye dokunursa böyle olur şimdi ölüsünü bulabiliyorsanız bulun- yazıyormuş."

Ağzım açık şekilde Jennie'yi dinliyordum. Cidden onu öldürmüştü.

Jisoo- "Kimin öldürdüğünü biliyorlar mı?

Jennie- "Hayır. Hiç bir ipucu bulamamışlar sanki ölüsüyle birlikte bu dünyadan yok olmuşlar."

Bunu yapan kişinin bu denli bir katil olduğunu bilmiyordum. Tırsmadım değil. Ben bunları düşünürken Jennie'nin ani sorusu beni daha çok korkuya bürüdü.

Jennie- "Dün sen Sehunla birlikte çıkmamışmıydın. Yani en son seninleydi. Yanlış anlama sen katilsin demiyorum."

Jisoo- "Evet akşam onunlaydık. Fazla içdiğimden hatırlamıyorum olanları. Sabah uyandığımda evdeydim."

Yalan söylememem gerekiyor ama bu işin polise gitmesini istemiyordum. Onu kendim bulmak istiyordum.

Jennie- "Tamam ama polisler seni sorguya çekebilir. Dikkatli ol."

Onu kafamla onayladıktan sonra odama geçtim. Her ihtimale karşı son 1 haftanın kamera kayıtlarını sildim. Elbette benden şühelenecektirler.

Öğle yemeğine çıkmadan önce tahmin ettiğim gibi polisler yanıma geldi ve bana soru sormaya başladılar. Bende onlara,
"Dün Sehun ile barda takılmıştık. Fazla içmiştik. Bu yüzden sarhoştuk. Eve nasıl geldiğimi ve Sehun'un nasıl öldüğünü bilmiyorum. Umarım en yakın zamanda katili bulursunuz.-yalan-"

Onların bulmasına engel olmak istiyordum. Yalan söylemek zorundaydım. O adamı ben bulana kadar kimse bulamaz!

Bana hemen güvenmediler tabiki. Evimin kamera kayıtlarını istediler. Ben onlara kameraların bir haftadır bozuk olduğunu söyledim. İnanmış gibi gözüküyordular ama bir kaç soru daha sormak isteyince zaten yeterince üzgün olduğumu -yalan hiç üzgün değilim ondan nefret ediyorum- ve zorla içeri girdikleri için şikayet ediceğimi söyledim. Benden kanıt bulamayınca zorlamayıp gittiler. Bende yalanımı uzatmak zorunda kalmadım.

Polisler gidince Jennie içeri girdi. Neler olduğunu sordu bende onu geçiştirerek öğle yemeğine çıktım.

Kim Taehyung

Polisler o pisliğin bedenini bulabileceklerini düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar. Eminimki bu vakanın dosyası çok geçmeden bulunamayan vakaların olduğu tozlu raflara gider. Çok geçmeden unutulur bile.

Şuanda şaşırdığım şey ise Jisoo'nun neden polislere yalan söylemiş olması? Kamera kayıtlarını silmiş olması? Sanırım bu soruları çok geçmeden öğrenicem.

ーーーーーーーーーーーーーーー

Akşam olduğunda her zamanki gibi arabanın içinde Jisoo'nun balkona çıkmasını bekliyordum. Ama yine çıkmadı.
Aishh illa beni meraklandırıp oraya getirtecek. Neyse benim işime gelir zaten.

Nolur nolmaz Jisoo beni görür diye maske ve eldiven taktım. Beni tanıyamazdı. Sadece bir kere gördüğü, hatırasında bile olmayan biriyim sonuçta..

Balkonu her zaman açık bırakırdı. Neden önceden giç girmediğimi bilmiyorum. Sanırım yakınına gelmek beni korkutuyordu. Ama artık böyle değil. Balkona hızla girdiğimde kapı tahmin ettiğim gibi açıktı. Işıklarda sönüktü. Bir gölge gibi girdiğim oda da Jisoo uyuyordu. Meleğim çok güzel uyuyor. Aynı bir kış ayısı gibi..

Yanına yaklaştığımda bir not gördüm. Bana mı bırakmıştı notu ? 😏 Notu okuduğumda epeyce şaşırmıştım. Beni kendisi bulmak istiyordu. Demek ki bu yüzden polisleri işe sokmadı. Bu kadın beni deli ediyor.

Bi dk, yine mi sapık.
"Aishh ben sapık felan değilim." Sanırım bunu sesli söyledim. Jisoo kıpırdamaya başlamıştı. Bende aklıma ilk gelen şey ile bir ninni söyledim. Kıpırtılar durunca dayanamayıp yanağını öptüm.

Birden yataktan kalkmasıyla donup kaldım..

Dındındındın
Noluyorrrrr bilinmezler bilinmezlerrr ksjsjhsjdhsj

Bu bölümde bu kadardı umarım beğenmişsinizdir. Yorum yapmayı lütfen unutmayın çok teşekkürler ☺️
Hoşçakalınnn :3

「You will be mine」• VsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin