Giriş

47K 1.6K 296
                                    

Yeni hikayemle karşınızdayım:) Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki Kolej'de kötü çocuk & masum kız senaryolarından daha farklı bir kurgu düşündüm.

Umarım seversiniz:)

Not: Giriş olduğu için hayli kısaydı ama bölümler genelde uzun olacak.

Gece Güneş.

Paradoks gibi bir ismim, simülasyona benzer bir hayatım vardı. On altıma girer girmez kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, adını ilk kez duyduğum sorunlu çocuklar kolejine gönderileceğimi nereden bilebilirdim?

Okumayı beş yaşımdayken kendiliğimden öğrenmiştim. İki elimle yazabiliyordum. Sekiz basamaklı işlemleri aklımdan yapabiliyordum. Ve sinir bozucu şekilde ifadesizdim. Gözlerim bomboş bakıyordu, birine bakarken hislerimi yüzüme yansıtmıyordum. Sımsıkı kapalı duran solgun dudaklarım vardı.

Sürekli topladığım koyu renk saçlarım ve uzun kirpiklerime eşlik eden kahverengi gözlerim, solgun tenime solgunluk katıyordu.

Ben çekingendim, utangaç, özgüven eksikliği yaşayan bir kızdım sadece. İnternet ortamında kayboluyordum, farklı alemleri orada keşfedebiliyor ve en azından insanların yüzüne bakmak zorunda kalmadan iletişim kurabiliyordum.

Ama cep telefonum elimden alınmış, bilgisayarıma el konulmuş ve defalarca IQ testi yapılmıştı bana. Emin olmak için testi dört kez tekrarladılar.

Önce babam ölü bulundu.

Sonra evimiz tanımlanamaz bir şekilde yandı ve annem, ablam Tuğçe ve beni alarak yalnız yaşayan teyzemin villasına götürdü.

Bir keresinde teyzemle annemin hararetli konuşmasına kulak misafiri olmuştum.

"Onu burada tutamayız, Alev," diyordu teyzem anneme. "Yeterince tehlikeli bir çocuk."

"Gece'ye bunu söylemem kolay olmayacak. Psikologlar bile anlam veremiyor bu işe. Tüm sağlık testleri temiz çıktı abla, ne yapacağız?"

"Tuğçe ve Gece'yi güvende tutmak istemiyor muydun? Gece burada kalmamalı. Hepimizin güvenliği için."

Neydi onları bu kadar korkutan özelliğim?

Annem ağlamaklı gözleriyle beni kenara çekti bir gün.

"Gece, sen farklısın. Bunu biliyorsun değil mi bir tanem?"

Ben farklı değildim. Sadece benden gizlenen tonlarca sır, üzerime yüklenmişti. Teyzem ve ablam benden korkuyordu, doğaüstü güçlerim olduğunu düşündükleri için. Annem mi? O duygusal ve çaresizdi.

"Seni teyzenle bir koleje kaydettirdik anneciğim. Okula yeniden gidebileceksin."

O günden sonra tatilimin geri kalanında kimseyle konuşmadım. Gideceğim koleji araştırmadım, çünkü merak etmiyordum. Ve sonra okulların açıldığı gün geldi çattı.

Bu benim hikayem.

Bana iftira atıyorlar. Benden korkuyorlar, benden gizledikleri şeyler var ve gideceğim kolejde peşimi bırakmayacaklar. Paranoyak falan değildim, bunu hissediyordum.

Sen özelsin, Gece. İsmin gibi özel ve karanlıksın.

Yanımda sadece siyah renkli bavulum vardı. Teknolojik olarak eski bir Mp3'ümü ve kulaklığımı almıştım. Yola koyulma zamanı gelmişti.

Yeni yaşıtlarımla tanışacak, benim gibi karanlık yeteneklerini keşfedecek ve oda arkadaşımla tanışacaktım. Annem kolejde son sınıfa giden Toprak diye birinden bahsetmişti. Aile dostumuzun asi kızıydı ve bana yol gösterecekti.

Her zaman yaptığım gibi kendi kendime en sevdiğim sözü mırıldandım. "Umut dört harfli bir kelime."

Bu doğruydu, umut sadece dört harfli bir kelimeden ibaretti.

Tıpkı adaletin sadece harflerden ibaret olması gibi.

KolejHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin