GEÇMİŞ (FLASHBACK)
"Gece hadi kahvaltıya gel bir tanem." diye seslendi genç kadın. Bir yandan da masaya küçük kızının favori yemeği olan çilek reçelli ekmeği bırakıyordu.
Gece merdivenlerde göründü. Üzgündü.
"Anne, Berk ve Gökçe ile buluşmaya gidebilir miyim?"
"Hayır tatlım. Sana iyi gelmediklerini biliyorsun. Bunun yerine yan komşumuzun kızıyla oynamaya ne dersin?"
"Hayır anne. Ondan nefret ediyorum, hep beni taklit ediyor. Saçlarını hep benimkiler gibi kestiriyor. İsmimiz de benziyor hem."
"Ablanı dershaneden almaya gideceğim. Seni komşuya bırakmak zorundayım, anlaştık mı?"
GÜNÜMÜZ
Yine o amansız, sonu gelmeyen kabuslarımdan birini görmüştüm. Ardı ardına sıralanıyordu. Ter içindeydim. Beynimin arka tarafında, uzun zamandır anımsamayı reddettiğim anılar hapsolmuş bir haldeydi sanki. Zihnimin günümüze uzak olan bir kısmı tamamen karanlıktı.
Sanki yıllarca komada kalmış ve uyandığında, uyanmasından yıllar geçince geriye dönüp baktığı an geçmişe dair hiçbir anısının olmadığını nihayet anlayan biri gibi hissediyordum.
Kayıp biri gibi.
"Gece," diye seslendi Kardelen. "Ders arasında uyuyor ve bir de kabus mu görüyorsun? Hadi gel. Yatakhanelerimize dönmemiz gerekiyor."
Gözlerimi kırpıştırarak duvardaki saate baktım. "Derslerin bitmesine daha var."
"Anonsu duymadın mı? Güvende olmamız gerekiyor. Geceleri vendetta maskesi takan biri okulu dolaşıyormuş. Müdire itiraf etmiyor ama bunun kendisine yönelik bir saldırının başlangıcı olduğunu düşünüyor. Yani, bu çok belli. Sürekli yatakhanelerimizden çıkmama yasağı koyuyor."
"Hazal ne zaman okula dönecek?" Hazal gitmişti. Bir sabah uyanmış, yan tarafımda boş bir yatakla karşılaşmış ve insanları sorguladığımda bir süreliğine güneydeki evinde olacağını öğrenmiştim.
"Bilemem. Belki bir gün, belki bir hafta. Belki de daha fazla..." diye yanıtladı Kardelen. "Seninle kalacağım. Biz...genelde birimiz okuldan kısa süre için gittiğinde Gökçe ile vardiyaları değiştirirdik. O hayat doluydu."
"Gizem'in kim olduğunu biliyor musun Kardelen?"
Kardelen'in suratı dümdüz olmuştu. Bu soruyu beklemediğine emindim. Ve bu yüz ifadesinden sonra, Gizem'i tanıdığına da emindim.
"Bilmem," diye mırıldandı. "Bilmiyorum. Gerçekten."
O sırada gözüm avucumun içine kaydı. Önce bir sinek olduğunu düşünmüştüm. Avucumu tamamen açtığımda ise bir harfle ve bir sayıyla karşılaştım.
R3.
Bunu elime ne ara yazmıştım? O sırada iki kolumu da incelemeye başladım.
İşte bir tane daha vardı. Dirseğimin sol tarafındaydı.
"C8"
Kardelen şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Ne yapıyorsun?"
"Gitmem gerek."
~~~~~~
Dirseklerimde, ensemde ve çenemin altında bir harf ve bir sayı yan yana olacak şekilde yazılara rastlamıştım.
U2, R3, I7, C8, M4, T1, E5, R6,
Ne ifade ettiklerini bulmak zorundaydım. Kalemle kağıdı aldım ve hepsini ard arda, birden sekize kadar sıralanacak şekilde yazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolej
Mystery / ThrillerGece Güneş. Paradoks gibi bir ismim, simülasyona benzer bir hayatım vardı. On altıma girer girmez kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, adını ilk kez duyduğum sorunlu çocuklar kolejine gönderileceğimi nereden bilebilirdim? Ailemin beni apar topar ayak...