Berkay: Dı dı dı, siktim senii. Dı dı dı, siktim senii.
Fırat: Lan mal Ekrem, gelip kaldırsana beni!
Ekrem: Abi dört yanım adam, nasıl geleyim amk?
Fırat: Gelme amk gelme öldüm zaten.
Batuhan: Pelin 0,5 mermi varsa atsana iki üç tane.
Pelin: Gel şu arkaya atim.
Batuhan: Geldim.
Şuan nerdeyse 10 kişi okuldan kaçmış internet kafe de pugb oynuyorduk. Zülal, doğa ve pelin hala oyundayken. Ben mal Doğukan - canım takım arkadaşım - yüzünden gebermiştim. Pis Doğukan!
Kaan: Aha kimi vurdum lan?
Zülal: Beni vurdun.
Dedi üzgün bir şekilde. Zülal ve pelin ikiside birbirinden güzel kızdı. Zülal kestane renkli saçları, bal rengi gözleriyle çok dikkat çekerken Pelin ise kızıl saçlı hafif ela gözlü bir kızdı herkesin aşık olabileceği gamzeleri vardı. Geçen sene Pelinin lez olduğu hakkında dedikodular yayılmıştı. Ne kadar yalanlasada kesinlikle korktuğu için öyle söylemişti.
Açıkçası kimsenin hayatı beni ilgilendirmezdi. İster müslüman, ister ateist, ister eş cinsel, ister normal, ister açık, ister kapalı... Bu hayatta herkes kendi istediği gibi yaşayabilirdi ve kimsenin buna karışma hakkı yoktu. Ama burası Türkiye'di işte, istediğiniz kadar dil dökün değişen hiç bir şey olmazdı.
...
-Ya anne ne oluyor?
Gökçe: Kız dur, sürpriz var diyoruz Allah Allah.
Annem beni kapıdan alıp gözlerim kapalı bir şekilde salona giderken bir yere çarpmamak için çok büyük gayretler sarf ediyordum. Salona geldiğimizde beni tam ortada durdurdu.
Gökçe: Hazır mısın?
- Evet?
Gözlerimi açtığımda ilk önce tam karşımda oturan babamı gördüm kafamı biraz aşağı indirince bir kutu gördüm. Kediler için taşıma kutusu. KEDİLER İÇİN. KEDİ!
- Bismillahirrahmanirrahim. Şaka dimi, şaka? Kedi yok onun içinde beni kandırıyorsunuz. Dalga geçiyorsunuz. Ağağağağağahağağah
Küçük bir dans performansı yaparak heyecanla yere oturdum. Kutuyu çok yavaş hareketlerle açmaya başladım. Açtığım anda kutunun içinde küçük bir baş gördüm.
- Yiaaa ama sen çok tatlısınnn.
Dedim, ağlıyor muydum? Büyük ihtimalle şoktan ve ultra derecede kedi sevgimden dolayı, evet!
O kadar tatlıydı ki çıldırıyordum mutluluktan. İlk zamanlarda sakin davranmak gerekti, korkuyor olabilirdi. Onun için kucağıma çok almadım. Sadece kafasının okşayıp beni bolca koklamasına izin verdim. Tüm gece başına bir iş gelir diye de uyumadım. O ise hayatımda gördüğüm en tatlı şekilde mışıl mışıl uyudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Mısınız Lan Siz?
Teen Fiction"Yapma..." Dedi. Dediğinden hiç bir şey anlamadığım için hala bulanık olan gözlerimi masmavi denizden çekip ona çevirdim. -Ne? : Ağlama -İyide bu seni ne alakadar eder? : Çirkin oluyorsun, zaten çirkinsin. Sinirden güldüm "çorkon oluyorsun bla bla...