Kulaklarımın işittiği cümle ile dehşet içinde Kaan'a baktım, onunda bana şaşkınlıkla baktığını fark ettim. Sertçe yutkunarak önümde kıza geri döndüm. Araz demişti. Benim demişti. Olacak demişti. Gri ve sarı karışık saçları gür ve parıl parıl parlıyordu. Otururken fiziğinide görmüştüm. Çok güzeldi. Onla yarışamayacağım kadar güzel bir kadındı. Yavaşça arkama yaslanıp buz kesmiş ellerimi saçlarımın altından enseme değdirdim. Bu beni rahatlatırken düdük sesi geldiğinde gözlerimi sahaya çıkmış hatta futbol oynamaya başlayan kişilere baktım. Gözlerim Araz'ı ararken yerimde duramadığım heyecanımı kaybettiğimi fark edince yok olan morelim daha da düşmüştü. Derin nefes alıp gözüm önümde ki kızın heyecanla sahaya bakmasını ve arkadaşları ile konuşmasını izledim. Bu gece benim olacak demişti...
Kaan olduğu yerde titreyen bacağımın üzerinde ki elimi tutunca ona döndüm ve bana sakin kalmamı söylermiş gibi gülümsedi. Sakindim. Aşırı sakindim zaten. Ona gülümseyip geri sahaya döndüm. İçimde birisi vardı ve kalbime vuruyordu. O vurunca kalbim acıyordu, bu da benim ağlama isteğimi getiriyordu. Anlamıyordum! Neden şuan oturup hüngür hüngür ağlamak istiyordum ki? Sadece bir duygu hissediyordum. Bu kıskançlık değildi. Bu haset değildi. Bu sinir değildi. Bu hüzün değildi. Korkuydu. Araz'ı kaybetme düşüncesinin korkusu. Düşünmeden edemiyordum, ya benden gidip bu kızla... Bir daha yanağımı öpmese, bir daha beni kıskanmasa, bir daha bana gülümsemese. Bir daha sarılmasa. Bunun korkusu içime oturmuş, rahat rahat yayılmış televizyonu seyrediyordu. Kollarımı karınmda birleştirip oyuna odaklandım.
Sonunda Araz'ı görmüştüm. Top ondaydı ve hızla kaleye gidiyordu. Koyu saçları dağılmış ve anlına düşmüştü. Uzak bile olsa da terlediği anlaşılıyordu, kendini oyuna kaptırmıştı. O an kalbime vuran kişi gitmiş, şimdide heyecandan çarpmaya başlamıştı. Önüne gelen karşı takımdan bir oyuncuyu hızlı ve çevik hareketlerle geçip kaleye tüm hızıyla koşmaya devam etti. Sonunda sert bir şekilde vurduğunda top filelerle kavuşmuştu. Tüm türbin feryat figan bağırıp alkışlarken iki üç arkadaşı Araz'ın yanına gidip sarılmış, coşkuyla ilk ve son olmayan gollerini kutlamışlardı. Önümde ki kızlarda heyecanla alkışlarken aynı zamanda gülerek Aleyna'ya bakıyorlardı. O ise sakince alkışlamakla yetiniyordu. Bu kızın özgüveni zirvelerdeydi. Kaan yanımda insanlara katılarak bağırırken ben gülümsemekle yetinmiştim. Benim yeşillime de bu yakışırdı.
...
Maçın son dakikalarıydı. Herkes nefesini tutmuş gene tüm heybetiyle kaleye koşan Araz'ı izliyordu. Top gene kaleye son hızla giderken kalaciyi teyit geçip filelere yapışınca tüm herkes coşmuş Kaan'da dahil ayağa fırlamıştı. Oturduğum yerden sakince alkışlarken kalabalıktan dolayı nerdeyse sahayı göremez olmuştum. En son gördüğüm tüm takımın Araz'ın üstüne atlamasıydı. Kaan heyecanla koluma vurmaya başlayınca çatık kaşlarla kafamı kaldırıp ona baktım. Sahada ki yüksek sesten dolayı bağırarak konuşmaya başladım.
- Ne yapıyorsun Kaan?!
Hala bana bakmıyor, heyecanla koluma vurmaya devam ediyordu.
Kaan: Sana bakıyor!
- Ne?
Kaan: Seni arıyor! SANA BAKIYOR! KALK.
- Saçmalama! Yanlış anlamışsın-
Bir anda kolumdan havaya kaldırılmam ile Kaan'ın bağırmasıyla şok mu olsam, rezil mi olsam emin olamamıştım.
Kaan: ENİŞTEEEE!
Araz sanki böyle bağıracak tek manyak Kaan'mış gibi gözleri hemen onu sonra eliyle gösterilen beni buldu. Göz göze geldiğimizde saha da kimse kalmamıştı sanki, tüm sesler gitmişti. Sadece ben ve o kalmıştı. Gülümseyip elimi havaya kaldırdım ve coşkuyla el salladım. Nefes nefese kalmış dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. Onun sarsan arkadaşlarını itmeye çalıştı ve aynı zamanda benden hiç dikkatini çekmemeye... Göz kırpınca kendini duvardan duvara çarpan kalbimi daha da heyecanlandırdı. O an üzerimde çok göz olduğunun farkındaydım, belki tüm saha... Ama bir göz daha çok dikkatimi çekti. Ona bakmadım. Ona istediğini verip ona bakmadım. Ben sadece benim yeşillerime odaklandım. Önümde ki sarışın kız ise sadece bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Mısınız Lan Siz?
Teen Fiction"Yapma..." Dedi. Dediğinden hiç bir şey anlamadığım için hala bulanık olan gözlerimi masmavi denizden çekip ona çevirdim. -Ne? : Ağlama -İyide bu seni ne alakadar eder? : Çirkin oluyorsun, zaten çirkinsin. Sinirden güldüm "çorkon oluyorsun bla bla...