Var mı ötesi?!

444 27 35
                                    

Araz: Bıraksana kızım beni. Üşüdüm.

- Nerden bileceğim tekrar beni boğmaya çalışmayacağını?

Araz: Bare boynumu sıkma nefes alamıyorum!

- Ay pardon.

Diyerek ellerimi biraz gevşettim. Bacaklarımı beline dolamış kollarımı boynuna sarmıştım. Tamamen ona yapışıkken hala havuzdaydık. O kucağında benle ile yavaşça havuzun kenarına gider iken yeni gevşettiğim kollarımı tekrar sıkı sıkı doladım. Sabah erken saatleri olduğu için o kadar soğuktu ki dişlerimin birbirine çarpmasına ve titrememe engel olamıyordum. Araz'ın elleri belime yerleşip kendinden ayırmaya çalışınca kalbim korku ile çarpmaya başlamış daha çok yapışmıştım ona.

- Hayır atma beni lütfen. Valla anladım hatamı-

Araz: Kızım havuzdan çıkaracağım seni. Bi rahat dur!

- He öyle desene.

Onu beni yönlendirmesine izin verirken beni çoktan havuz kenarına oturmuştu. Elbisem, hırkam, ayakkabım, çoraplarım ve hatta iç çamaşırıma kadar ıslaktım şuan. Araz tam yanımdan kolları ile destek alarak havuzdan çıktı. Çıktığı gibi benim yanıma oturup tişörtünü ense kısmından tutarak çıkardı. Benim gözlerim şaşkınca açılarak Araz'ın mükemmel ötesi kaslarını hiç utanmayarak incelemeye başladım. Klasik sapık Mine ve taş kesme rutini.

Araz: Bakma öyle her an yiyecekmiş gibi. Hem ailen öğretmedi mi sana ayıp diye?!

Dedi imalı bir şekilde bana bakarken. Ben onun yeşillerine bakıp yavaşça omzumu silktim.

- O zaman denize veya havuza da tişörtle gir. Yapıyorsun o kadar kaşı boşuna mı?

Araz: Sen biraz arsız mısın?

Dedi alaylı bir şekilde. Ona sırıtıp ıslak olan elbiseme bakmaya başladım.

- Belki... Araz?

Araz: Efendim?

- Islandım ben. Baksana üstüme. Üşüyorum da.

Araz: Sayende bende Mine, bende...

Diyerek iç çekti. O ara etrafına bakarken bir yere odaklandı ve yanımdan kalkıp oraya yöneldi. Bende onun ardından kalktım. Kollarımı bedenime dolayıp biraz olsun ısınmayı denedim. Araz o ara şezlongun üstünden aldığı havluyu vücuduma sarmıştı bilene.

Araz: Hadi git, hasta olacaksın.

- Başka havlu yok mu? Sen de üşüyeceksin.

Araz: Hadi git Mine.

Diyerek beni omzumdan itekledi. Ona gülüp otele doğru gitmeye başladım.

...

Doğa: Vıy kızım ne bu halin?

- Dur üstümü değiştireyim anlatacağım.

Banyoya girerken Doğanın sesleri geliyordu.

Doğa: Önce not bırakıyor sonra ıslak ıslak geliyor. Biri zaten kayıp. Anlamadım ki anasını satayım.

O kendi kendine konuşurken ıslak kıyafetlerden kurtulup duşun altına girdim. Kısa bir banyo yaptıktan sonra çıkıp saçlarımı kuruttum. Üstten at kuyruğu yapıp iki yandan küçük bir tutam perçem çıkardım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bela Mısınız Lan Siz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin