Siktir siktir siktir

537 23 55
                                    

Bismillahirrahmanirrahim. Ne?

- N-ne?

Araz: Kişilik olarak yani. Tatlısın.

- A-anladım. Teşekkürler...

Bir şey diyecekken yanımıza gelen genç garsonla ağzını kapatmak zorunda kaldı.

:Merhaba Araz abi, sende hoş geldin abla.

- Hoşbulduk, teşekkürler.

Araz: Hoşbulduk Tuana.

Diyip bana döndü.

Araz: Tuana, Emin amcanın kızı, 8 e gidiyor. Okul sonrası yardım ediyor ailesine.

- Memnun oldum, Mine ben.

Tuana: Ay ben Mine çiçeğini çok severim. Çok hoş ismin var abla.

- Teşekkür ederim.

Diyip içten bir şekilde gülümsedim.

Tuana: Ne alırdınız?

Araz bana bakınca ona gülümseyip kısık sesle konuştum.

- Sen ne alırsan, bana da aynısından.

Araz: O zaman sen bize levrek getir, masayı da her zaman ki gibi. Kola?

- Olur.

Araz: İki tane de kola.

Tuana: Tamamdır.

Derken hızlı hızlı kağıda yazıyordu. Bize gülümseyip yanımızdan ayrıldı. Araz'a bakınca bana baktığını gördüm. Bakışlarımı çok tutmayarak denize çevirdim. Bana tatlısın demişti. Baklavasındeseydi? Ne alaka aq. Sadece çok şaşırdım. Yani Araz sonuçta, neden bir anda iltifat etti ki? Yemekler çok geçmeden gelmişti, çok konuşmamıştık.

- Hep geliyorsun galiba buraya?

Araz: Bebekliğimden beri. Kimsenin keşfetmesine izin vermem.

- Ama beni getirdin.

Araz: Evet... Getiremez miyim?

- Hayır ama, kimsenin keşfetmesine izin vermem dedin?

Araz: Evet.

Kafa mı buluyon, aslanım?!

Araz: Emin amca babamla küçükken arkadaşlarmış. Bir ara başka şehre taşındıkları için görüşmemişler. Burda karşılaştılar. Şansa.

- Kesin ikiside çok mutlu olmuştur.

Araz: İlk tefa babamın bir arkadaşıyla bu kadar uzun süre sarıldığını gördüm.

İkimizde gülerken yemeğe devam ettik. Hayatımda yediğim en iyi balık olabilirdi.

- Arkadaşlarınla nasıl tanıştınız?

Araz ağzını açtı sonra iç çekti. Galiba söyliyeceği şey ona bir şeyi hatırlatmıştı.

Araz: Demirle Zehra çocukluğumdan beri yanımdalar. Barış ve Asya'yı ilk okulda tanıdık.

Durdu küçük bir gülüş atıp devam etti.

Araz: Asya yere düşmüştü, Barışta başında napacağını bilmez bir şekilde ağlamamasını söylüyordu. Ama Barışın da gözü dolmuştu. Biz yardıma yetiştik.

Anlattığı şeye gülüp onu dinlemeye devam ettim.

Araz: O zamandan beri seviyor. Açıl diyoruz, "Hayır, arkadaşlığımı kaybetmek istemiyorum" diyor. Asya fark ediyor mu bilmem ama gerçekten çok aşık. Asya hastalandığında başında sabaha bekleyecek kadar...

Bela Mısınız Lan Siz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin