^Araz'dan dinliyorsunuz^
Zehra: Araz, araz... ARAZ!
- Ne?
Zehra: Nereye daldın öyle?
Dedi imalı bir şekilde, az önce baktığım yere baktım tekrar Zehraya geri döndüm. Ne konuşacağımız şimdiden belliydi. Sıkıntıyla bir nefes verdim.
Zehra: Ne bakıyorsun kıza öyle böm böm?
- Gözüm dalmış.
Zehra: He he... Kabul et şuan çok tatlı uyuyor ve sende ona baka kaldın çünkü ondan ho-
- Zehra! Seni kırmak istemediğimi biliyorsun. Beni zorlama!
Zehra: Pekii. Neyse ki gerçekleri söylüyorum.
Bıkmış bir şekilde arkama yaslanıp mırıldandım. Zehra'nın ima ettiği şey çok belliydi. Benim ise sadece gözüm dalmıştı. (Hehe inandık)
Garson: Buyrun siparişleri alayım.
Herkes teker teker siparişleri verirken garsonun baktığı yer dikkatimi çekmişti. Mineye bakıyordu. Mineye?! Şerefsiz piç. Bakışlarında ki ima damarlarımda ki kanı daha fazla kaynatırken yerimde kıpırdandım.
- Şhh alo, önüne bak aslan parçası. Hızlıca siparişini al işine dön. Boşa ölme. (Sakin ol aşko sanki tak diye öldürebilcen ya)
Herkes sessizleşti garsonun kedi misali korktuğunu anlamıştım. Korksaydı iyi olurdu. Onun can güvenliği için. Başını hiç kaldırmayıp siparişleri alıp gitti. Yemekleri değil getirmek daha sonra bir kere bile görmedik. Orospu çocuğu. Bakışları gözümün önüne gelince kendimi gidip bayıltana kadar dövmemek için zor tutuyordum.
...
^Mine'den dinliyorsunuz^
Hayır niye benim hayatıma müdahale ediyordu. Tamam uyanık olsam büyük ihtimalle bende terslerdim ama ona ne. Banyoda kendi kendime mırıldanarak yıkanırken kapıya açmam için bas bas miyavlayan Kerizmanı duyunca biraz sakinleşmiştim.
- Yahu oğlum, annesin bir tanesi. Ne diye geliceksin içeri puşt?! Sapık mısın hem tuvaletteyken hem duştayken gelmek istiyorsun?
O benim sessimi duyunca daha fazla miyavlamaya hatta kapıya vurmaya başladı, manyaktı. Banyodan çıkıp havluma sarıldım. Sesi kesilmiş fakat kapının önünde beni beklediğini çok iyi biliyordum. Kapıyı açar açmaz mermerde yattığını gördüm. Heyecanla kalkıp ayağıma sürünmeye başladı. Onu kucağıma alıp odama geçmeye başladım. Ara sıra saçından başına su düşüyor, şaşkınca kafasını kaldırıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ve aşırı tatlıydı.
Hemen odaya girip onu oyuncaklarının yanına bıraktım, kendime bir pijama seçip giydim,
Koyu yeşil takım bir sweatshirt ve eşofman taktım. Brokoli çoraplarım ile kombinimi tamamladım.
Hava bugün çok soğumuştu. Yatağa geçip hemen uyumaya çalıştım, yarın yeterince yorgun olucaktı ama tahmin edin kerizman tüm gece kimin üzerinde zıplayıp, ayaklarını ve saçlarını ısırdı. Tabi ki benimm (!)
...
- Tamam annee kalktım.
Hızlıca yataktan kalkıp odayı üsten toparladım. Banyoma geçip hala nemli olan saçımı kurutup hızlıca düzleştirdim.
Üstünden bir parça alıp bağlayıp bandana ile süslemiştim. Günlük bir o kadarda tatlı olmuştu. Hava dediğim gibi hala soğuktu, dolaptan hemen kalın şeyler seçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Mısınız Lan Siz?
Novela Juvenil"Yapma..." Dedi. Dediğinden hiç bir şey anlamadığım için hala bulanık olan gözlerimi masmavi denizden çekip ona çevirdim. -Ne? : Ağlama -İyide bu seni ne alakadar eder? : Çirkin oluyorsun, zaten çirkinsin. Sinirden güldüm "çorkon oluyorsun bla bla...