Karam /|\ Yarı Texting

19. Bölüm "Karan'ı kim daha iyi tanıyor..?"

Marabalarke ksmzksmd

Öncelikle oy vermeden bölümü okuyan kardeşim, senin ben ananın ellerinden öpüyorum bunu söyleyip sizi bölüme uğurluyorum...

Multi1: Rabia 

Multi2: Sagopa Kajmer- Patron Siyah 

iyi okumalar <3

Elif sınıfa girdiğinde ortalığın karıştığını gördü. Güney ve Ali aralarında tartışıyorlardı. Elif yaklaştıkça seslerini, ne konuştuklarını anlamaya başladı yavaştan.

"Olum ne alakası var ya!? Hadi yürü git işine!" dedi Ali. Arkasını dönüp sırasına gideceği sırada Güney ağzını açtı.

"Çok alakası var! Karan'ı benden iyi mi tanıyacaksın!?" dedi. Ali arkasını dönüp Güney'e cevap vermek için dudaklarını araladığında Elif araya girdi,

"Ne oluyor ya yine!? Karan?" diyip Karan'a baktı cevap beklercesine.

Bu sırada ayağa kalkıp "Karan'ın moralini en iyi Damak getirir! O kadar!" dedi Ali ve yerine oturdu.

Güney ona kötü kötü bakıp "La olum Karan'ı benden iyi mi tanıyacaksın? Karam için adam vurur lan bu kız!" dedi.

Ali tekrar ayağa kalkıp "Daha bu sene tanışmış olabiliriz ama can ciğer olduk onunla. Değil mi Karan kankam!?" dedi ve kolunu Karan'ın omzuna doladı. Arkasından boynuna sarılıp "Oy benim canım kankam oy!" diyip sallanıyordu Karan ile beraber. Karan en sonunda pes edip ayağa kalktı. Öğretmenler masasının üzerine oturdu ve onları daha rahat bir şekilde izlemeye koyuldu.

"Ya mal mısın oğlum sen!? Bizim Karan, Karam'ı Damak'tan daha çok sever."

"Damak dururken Karam'ın yüzüne bile bakmaz." dedi Ali.

Karan'dan...

Elif de geldi ve tam oldu! Güney ve Ali'nin tartışmasına her ne kadar karışmak istesem de yerimde suspus oturuyordum. Elif bana bakıp "Karan?" dedi. Neler olduğunu anlayamıyordu sanırım. Omzumu silkip dudaklarımı büzdüm ve "Ne bilim!?" dedim sessizce ve umursamazca.

Güney ve Ali kendi aralarında tartışırlarken bense masada oturmuş onları seyrediyordum. Bir tek çekirdeğim ve kolam eksikti yaa! Aklıma gelen şeyle Ersin'i çağırdım. "Ersin! Kanka gelsene bir!"

"Kanka mı? Başına saksı falan düştü herhalde." diyerek yanıma vardı.

Oflayıp cebimden paramı çıkardım ve ona verdim. "Kantinden şalgam ve browni kek alır mısın?"

"Midesiz kız!" diyip paramı elimden alıp sınıftan çıktı. Ali bana tip tip baktı ve "La havle vela..." diye mırıldandı... Herhalde, onlar benim için tartışırken benim tıkanacağımı bildiğinden oflamıştı. Güney Ali'ye çok kötü bir şekilde bakıyordu. Ali de ondan farksız değildi tabii. Benim için neden kavga ettiklerini de anlayamıyordum. Otur oturduğun yerde kardeşim, ne diye kavga edersin ki bir kız için!?

Dakikalar sonra sınıfa Ersin elinde şalgam ve browni ile içeri girdi. Para üstümü de onlarla beraber aldım. Şalgamımı açıp içmeye koyuldum. Brownimi de açıp şalgamla beraber tüketmeye başladığımda Yunus araya girip "O zaman kim Karan'ı daha iyi tanıyor yarışması yapalım. Madem onun için tartışıyoruz, yarışma yapalım. Ne dersiniz?" dedi. Valla bana uyardı.

"Olur mu ya öyle saçma şey? Bu kızı benden iyi babası bile tanıyamaz." dedi Ali karşı çıkıp. Başımı salladım. "Kusura bakmayın ama doğru diyor." diye mırıldandım. Ali "Ehh az değiliz hani biz de ama kıymetimizi bilen kim?" diye mırıldandı ve ellerini cebine koydu. Bakışlarını da meçhulca sağa çevirip hüzünle baktı oraya. Baktığı yere baktığımda Ceyda'yı gördüm. Yapma be Ali'm! Üzer o kız seni!