Karam /|\ Yarı Texting

23. Bölüm

Slm

Nslsnz?

Bne çko ktöüyüm çnküü mta hcoası ağzmıa sçıtı

Şaka şaka sjxuzizjzi daha tam belli değil bir şey 2 gün sonra belli olur.

EDİT: Arqaaşlar edebiyatçı ağzıma sıçtı matçı yerine. Gene trollendik aq ii mi
Multideki pust bizjm canım İhsan'cığımız oluyor saygılarkeğ

✋🙏🤚 Çakın bakalım buldum İhsan'a da bi karakter. Ama siz gene hayalinizdekiyle devam edin. Öyle tadı daha çok çıkıyor.

Neyse gene çok boş yaptım hade oy verip bölüme geçin. Oy vermeden bölüm okumak yasaktır!!

Skdkfmsmödcsölşs

...

Asal'ın mesajlarından sonra yerimde duramıyordum. Elif sınıfa parasını almak için gittiği vakitte Asal'la konuşuyordum.

Ben sınıf kapısının önünde Elif'i beklerken birden konuşarak sınıftan çıktı. "Kanka hadi ayran almaya gidelim hadi! Birazdan geli-. Cek Civan... Lan neyin var?" 

Yerimde duramıyordum, şu an koridoru turluyordum kendimce. Daha da doğrusu kendi etrafımda turluyordum. Sonunda durmayı başarıp elimdeki telefonu Elif'e verdim. Telefonu elimden aldığında bana tip tip bakıyordu. Zaten ekran açık ve direkt olarak Asal'la olan sohbetimizdeydi. Başını telefona eğip mesajları okumaya koyuldu.

"What the f-" diye şaşkınlığını belirtti küfürünün devamını getirmeden. Mesajları okumaya devam etti.

"Ee ne var ki bunda?" diyip başını telefondan kaldırdı ve "Lan bir dur, bir dur!" diyip kolumdan tuttu. Beni durdurabilmişti! Ama yine kendi kendime yerimde hoplayıp zıplayıp ellerimi birbirine vuruyordum.

"Kanka yani, ne var ki mesajda? Diyecektim ki... Ananınki! Ne yaptın lan sen buna? Mesajların iletilmemiş son anda?"

Yerimde zıplayıp "Ne bileyim ben ya!? Annesinden başladı konu, sonrası bu işte!" diye bağırdım.

"E kanka sınıfına gidelim?" diye bir şey söyledi. Mantıklı kuzum benim ya!

Omzundan tutup kendime çektim. "Gel öpeyim, gel!" diyip alnından öptüm.

Geri çekilince "Lan vakumladın, vakumladın! Sivilcelerimi sömürdün!" diye bağırdı.

Onu hiçbir şekilde tınlamayıp koridor boyunca koşmaya başladım. Merdivenleri üçerli beşerli koşup Asal'ın sınıfının olduğu kata geldim.

Sınıfının kapısını hayvan gibi açıp içeri girdim birden. Tüm gözler bana dönmüştü. Hepsi beni tanıyordu ama hepsinin beni sevdiğini söyleyemem.

"Asal!!" Etrafıma bakındım, yoktu.

"Nerde Asal?" diye ortaya bir soru attım. İbrahim ve Alper en arka sırada sohbet ediyorlardı, tabi ben bölmeseydim etmeye devam edeceklerdi. Emre, sırasından kalkıp yanıma geldi.

"Asal lavaboya gitti ya gelir birazda- Ahh! Lan ne vuruyorsun şerefsiz!?" dedi Alper'e doğru. Alper yanına gelip karnına yumruğunu geçirmişti. Alper ona kötü bir bakış atıp, geri bana baktı.

Sesimi yükseltip "Telefonu nerde?" dedim Alper'e.

"Şarjda." diyip gözüyle işaret etti gıcık bir şekilde en arka tarafı. Şarj aleti prizde, telefonu ise sıranın üstünde şarjdaydı. Ve evet, en arka sıralarımızın yanında şarj aleti vardı, okulumuzun en sevdiğim ikinci özelliğidir. Birincisini biliyorsunuz, gizli yerim...