Hastaneye geldiğimizde pizzayi içeri sokmakta biraz zorluk yaşadık. Onu da güvenlik görevlilerini oyalayarak atlattık ki bunu yaparken Uğur birkaç dilimi yere düşürünce planımız biraz geç sonuç verdi. 317.odaya geldiğimizde kapıyı tıklatarak içeri girdik. Elif çok telaşlı bir şekilde odada volta atıyordu. Deniz yine solun cihazına bağlanmıştı. Ne oluyor burda?
"E-Elif dur sakin ol." dedi İrem yanına yürürken.
"Ne oldu?" dedim hızla.
"De-deniz fenalaştı sohbet ederken. O-onu çok yordum ne salağım!" kafasına vurdu. "Hepsi benim yüzümden."
"Hayır sakin ol böyle bişey olması gayet normal ağır bir kaza geçirdi." her zaman soğuk kanlı olan Onurumuz konuştu eli belimdeyken.
"Kendimi suçlamayı bırakamıyorum." başını elleri arasına alıp oturdu.
"Ama bırakmalısın." dedi Uğur, sesi biraz sitemkar çıkmıştı.
"Hem pizzamız var!" İrem cıvıldadı.
"Pizza sevmediğimi biliyorsunuz." derken omuz silkti Elif.
"O zaman sana kahve alayım?" dedim yavaşça. Çünkü çok stresli görünüyordu. "Ya da çay?" dedi Onur.
"Tamam herneyse iyiyim ben teşekkür ederim. Bir şeye ihtiyacım yok." derin bir nefes aldı. Ve bir tane daha.
Sessiz bir şekilde kısa bir süre durduk ve Uğur acıktığı için masayı ortaya çekerek pizzayı yemeye başladık.
"Deniz'in de uyanmasını beklemeliydik." dedi Elif.
''Ne için?" dedi Deniz uykulu gözleriyle doğrulurken. Zamanlaması harikaydı. Dudaklarında ufak bir tebessüm vardı.
"Selam ben İrem, geçmiş olsun demek için geldim. Ve biraz pizza yemek için." dedi gülerek.
"Teşekkür ederim. Memnun oldum, alışveriş manyağı?" dedi Deniz sessizce.
"Oha ama çocuğa da mı anlattınız?" İrem sitemkar bi şekilde konuştu.
"Biraz bahsetmiş olabiliriz." Uğur dudaklarındaki sinsi bir gülümseyişle konuştu.
Ayağa kalkarak tabakta pizza götürdüm Deniz'in yanına. "Pizza seversin değil mi? Herkes sever." dedim dudağımı bükerek. Gülerek kafasını salladı ve tabağı önüne aldı.
"Böyle bir şeyi Domino's'ta falan görmemiştim." dedi kare pizza dilimini incelerken.
"Çünkü sevgilim ve ben yaptık." Onur gururla konuştu.
"Ay yemesem mi ya?" dedi Elif gülerek. Şakacı bi tavırla kolunu dürttüm. "Hayır sonuna kadar yiyeceksin."
Biraz çiğnedikten sonra Deniz yorum yaptı.
"Güzel de, sanki hamurunda garip bi baharat var." dedi kaşlarını kaldırarak.
Onur ve ben ufak bi gülme krizine girdik. Hamurun yere düşüşü ve onu temizleme çabalarımız gelmişti aklımıza. Onur'a yaklaşarak fısıldadım.
"Yerdeki tozlar nasıl bi tat oluşturduysa artık." kıkırdadım ve Onur da güldü. Herkes bize anlamsız bakışlar atıyordu.
"Üçüncü kafamız çıkıyormuş gibi bakmayı kesin." dedim sonunda. Cümlemi bitirir bitirmez içeri Sude girdi.
"Basıldınız." dedi kapıyı kapatırken.
"Hoşgeldin." dedim, Elif ekledi. "Nasıl haberin oldu burdan?"
"İrem mesaj atmıştı." omuzlarını silkerek söyledi Sude. "Oha pizza var ve beni çağırmıyorsunuz." çantasını bi kenara bırakarak aramıza oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni İyileştir
Novela JuvenilKişilik bozukluğu ve zihinsel takıntılı olan Onur, kilometrelerce ötede yaşayan bir kızda hiçkimsede bulmadığı bir şeyi bulabilir mi? Veya her lise son öğrencisi gibi normal bir kız olan Zehra'nın, hayatı rayında giderken tüm dengesi bir çocuk yüzün...