0.1

176 7 10
                                    

Hikayeme bir şans verdiğin için çok teşekkür ederim. :)

İLK WATTPAD HİKAYEME HOŞGELDİN. LİSE AŞKLARI - TEXTİNG HİKAYELERİNDEN SIKILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR VEYA YENİ ŞEYLER DENEMEK İSTİYORSAN BURADA OLACAĞIM.

Başlama tarihini buraya alabilirim;

MEDYA; ZEYNEP VE KIZI ESİLA

*06/03/2021 cumartesi.*

29 yaşındayım. Kocam beni asistanı ile aldattı, boşandık. Bu kadar kolay olmadı tabii. Yedi yıllık evlilik hayatım son buldu. Kendini evliliğinden ibaret sanan kadınlardan biriydim bende. Evliliğim olmadan kendimi bir hiç sanıyordum. Dibi bulduğum o üç ayın sonunda benim için yeni bir hayat ve aşk ihtimalinin olduğu aklıma bile gelmezdi. Yoksa kocamı beni aldatır iken bastığım da öyle altüst olmazdım. Bilirdim ki hayat sürprizlerle dolu.

Ben bir ateş idim. Yandım, bittim ve küle döndüm. Sonradan birinin yada bir kaç kişi tarafından harlanacağımı bilmeden...

Yedi yaşını yeni doldurmuş güzel kızım Esila'ya nasıl anlatırdım ki babasını ofisinde asistanı banu ile basmış olduğumu!

Size anlatabilirim ama.

Kocam Kerim benim ilk aşkım idi. Tabi, ergenlikte peşinden koşmuş olduğum, aşık olduğumu sandığım erkekleri işin içine koymazsak. İstanbul'da ortak arkadaşımız Selma'nın , çocukluk aşkı ile; iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm onları ayrılana dek birlikte olacakları bu yolculukta, kerem ve ben nikah şahidi idik. Görür görmez birbirimizden elektrik aldık. Çıkmaya başladık. Hatta daha işin başında, ortada evlilik teklifi bile yokken ben bir heyecan, kendimi ona teslim ettim. Okumuş, eğitimli, az çok varlıklı ailelerin çocukları olmamıza rağmen dikkat gerektiriyordu bazı şeyler.

Neyse, hep baş ardı etmeye çalışsa da, beni ortada bırakmadı, evlendik. Oysa bekaretini teslim ettiği adamla değil başkalarıyla evlenen arkadaşlarım da oldu benim. Kimine göre bekaret namus barkodu olsa da aslı böyle değildi sonuçta. Ama o zaman şimdiki halime göre daha körpe idim. Böyle düşünmüyordum. Düşünmem engelleniyor idi... Bir kadın vermişse bekaretini, evlenmek zorundaydı o adam bu kadınla.

Kocam Ankaralı idi. Evlenince  Ankara'ya yerleştik. Balayında kızım, Esila'ya hamile kaldım. ' iyi ki daha önce değil,' dedim sonra kendi kendime. Çünkü söz ve nişandan sonra, farklı bölümlerinde eğitim aldığımız üniversitemizin son yılı gizli saklı, basbayağı karı koca gibi yaşamıştık. Annem ve babam her ay iş sebebiyle uzun seyahatlere çıkıyorlardı. Kısaca ev müsait idi. Bu da biz, kanı yukarıya akan gençlerin işine gelirdi.

Maddi durumumuz hep ortalamanın üzerinde oldu. Kızımız doğdu, onu büyüttük. Daha doğrusu ben büyüttüm. Kerim sürekli işleri büyütme peşinde olduğundan bebeğimiz ile ilgilendiği söylenemez bir gerçekti. Onun peşinde dolaşmaktan, annemin bana göstermediği anneliği ona en iyi şekilde aşılamaya çalışırken zaman nasıl geçti hiç anlamadım. Evliliğimiz fena değildi. Kavga, gürültü olmuyordu aramızda. Evde sesler fazla yükselmez idi. Ama sonradan anladım ki böyle olması bile bir evliliği iyi yapmaya yetmiyormuş.

Aslında ben arzularını ve isteklerini hep bastıran taraf olmuştum. Ankara da yaşamak ortak fikrimiz bile değildi. Doğup, büyüdüğüm yerden ayrılmak benim için iyi bir fikir sayılmazdı. Kerim'i sevdim. Sevince de fedakarlık yapmaya karar verdim.

Evliliğimiz yolundaydı ama evliliğin yolunda gitmesi demek, paranızın olması, eşinizin eve sıcak ekmek ile gelmesi, sizin rahat bir hayat sürmeniz değilmiş, bunu öğrendim. Kısaca evlilik hayatım boyunca görmezden geldiğim, ismini anmaktan bile korktuğum duygularımla yüzleşmek zorunda kaldığım da, ' iyi ki kocam beni aldattı, bende bunu gözümle gördüm ve boşandık' diyorum. Ayrıldığımız da böyle demiyor, diyemiyor idim. Farketmez olsaydım kaç yıl sürerdi bu? Kızım kaç yaşında öğrenmek zorunda kalırdı, babasının annesini aldattığını.

Üzüntüden yerleri bir çok kez öpmüş idim. Beni seven insanlar varmış da kaldırmaya çalıştılar beni yerlerden. Bir süre Ankara'da ki bir arkadaşımda kaldık. Daha fazla o adamın evinde kalmak istemedim.

Çok dağılmıştım ve bunu fark etmiştim. Kendime gelmem gerekiyordu. Kendim için olmasa da kızım için bunu yapmalıydım. Kendi çabam ile kafamı toplamayı beceremediğimde Psikolojik yardım almak tek çarem olmuştu. Bu durumda kalıp, biricik kızım Esila'yı daha fazla üzmek istemiyordum. Psikolog karşısında ilk sözüm, ' Gözlerimle görmesem, kocamın beni aldatmış olduğuna inanmazdım.' olmuştu. Bu kadar güveniyordum ona ve evliliğime.

O da, ' ama gördünüz, öyle değil mi? ' demişti.

Hemde ne görmek!

UMARIM BEĞENMİŞSİNDİR. VOTE (YILDIZ/OY) KULLANMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMA! :)

Beyoğlu GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin