(07-01-2021 cuma)
Artık küçük bir alışverişe çıkmak şarttı.
Kendimi İstanbul'a gelip, Sudeye tekrar kavuştuğumdan beri şen şakrak ve mutlu hissediyordum. Hayatta hiç bir sorumluluğum yokmuş gibi mutlu ve rahat...
"Keşke hep ortaokul dönemimizde ki günlerimizde kalabilseydik." Deyip, iç çekmişti Sude. "Tek derdimizin yakışıklı erkekler ve aşk olduğu günler deki gibi..."
"Valla o günlere dönebilmek için çoğu şeyden vazgeçebilirim sudeciğim." Dedim.
Bunu unutmayın her arkadaşın sinsi ve yılan bir dili vardır. İnsanız neticede. Sude de ne kadar iyi olursa olsun, kendisini çaresiz beni umut dolu bulduğunda kıskanmaya hazırdı. İşte dostlarımızın sivri dilini çıkartan, içlerine gömmeye çalıştıkları kıskançlıklarıdır. Sadece karşı tarafta aramayın bunu.
Acaba bende sude'yi kıskanıyor muydum? Maddi sıkıntıları vardı. Bunun yanında çokta mutlu olduğunu düşünmediğim bir evliliği. Çocukları... Sıcak bir evi... En azından hala kocasından geçinen bir kadındı.
Sanırım benim içimde de var! Sude beni kıskanmış olmalıydı. Kendisi maddi sıkıntı çeken kocası yüzünden mutsuz ve gerginken haklı bir durumdu bu elbette. Gerçi bebin geleceğim de hiç parlak değildi. Beni umut dolu gördüğü o anda bunu hatırlatmayı ihmal etmedi.
" Genç kızlık dönemlerimizde ki gibi mutlu ve tasasız olmak istiyorsun, ama nasıl?" Diye sordu. "Bak birazdan cipini satacaksın. Biriktirmiş olduğunu parada epeyce azalmış. Sağ olasın, bana yardımcı olmak için kiraya çıkardığım daireyi hemen tuttun. Peki elinde olanlarla kaç yıl geçirebilirsiniz? Bir? İki? Bundan sonra ne olacak? Bu saatten sonra çalışacak mısın? "
"İnan bunu sürekli kendime hatırlatıp, duruyorum sudeciğim. Cipin parasıyla, başımızı sokabileceğimiz bir ev alsam ama nereden? Bu alıştığımız şekilde mümkün değil. Yani fare deliği bile alamam. Hazır para nereye kadar bizi geçindirir? Tıpkı senin dediğin gibi çalışmak istesem, ne iş yapabilirim? Bulabilir miyim?"
Sude her ne kadar biraz önce bana karşı yılan dilini çıkarıp, bana gerçekleri hatırlatıp, soksa da, şuan benim için gerçekten üzüldüğüne emindim. Elimi tuttu. Benden size küçük bir nasihat; en candan, en kandan arkadaşınız sizi iğnelemeye başladığı vakitte ona hak verin. Hemde hemen. O size bir vuruyorsa, siz kendinize bin vurun. Görün bakın eğer gerçek bir arkadaş ise hemen geri adım atacaktır. Tıpkı Sude gibi.
" Canım arkadaşım, bana destek olmak için benim evi kiralamak zorunda değilsin. Bir süre annenle otur istersen? Hem daha konforlu olmaz mı sizin için?
" Sudeciğim biliyorsun ki annemle hiç anlaşamıyoruz. Onunla birlikte bir süre de olsa yaşamak beni çokça zorlar. Hem sana ödeyeceğim tutar beni çok zorlamayacak. Ayrıca senin güzel evinin bana uğur getireceğine inanıyorum."
" Uğur getirmesinden kastın üst komşun yakışıklı doktor olmasın Zeynep." Dedi e'leri uzatarak.
" Aman, kendi kendime boş hayaller kurup avunmaya çalışıyorum işte, " diye geçiştirdim.
" Olsun teselli buluyorsun işte fena mı?" Diye sordu Sude.
Demek o da beni üst komşuyu, yakışıklı doktor kemal Beyi ayartacağıma dair bir umut görmüyordu. Arkadaşlar böyledir. Sizi kıskanmaya başladıkları vakit sizi dibe çekmeye uğraşırlar. Yinede arkadaşlık, arkadaşlıktır. Arada sırada su alan bir gemi de olsa, su alan yeri bir tıpa ile kapatıp yola devam etmek gerekir.
"Şimdi ne yapalım? Hemen galeriye mi gidelim?" Diye sorunca Sude, kafamdaki alışveriş fikrini aştım. Madem birazdan oto galeriye gidip, elimdeki en büyük varlığımı satacak, elden çıkaracaktım, o zaman kızıma ve kendime ufak hediyeler almalı, kendimi sevindirmeli, iyi hissetmeliydim. Ayrıca kendimi bu gri eşofman altıyla rezalet hissediyordum. İçimi ve dışımı bit güzel yenilemeliydim.
Hesabı bütün ısrarlarıma rağmen Sude ödedi.
"Evi kiralaman şerefine kabul et bunu lütfen," dedi. Ve ekledi"Sayende ev elde kalacak, okul masraflarını halledeceğim. Hızır gibi yetiştin." Sude oldum olası kibar bir kızdı.
" Saçmalama istersen Sude, ben olmasam başka biri olacaktı. O dairenin kokusunu alan gelecekti eminim. Ne minnettarlığı." Deyip susturdum onu.
" Öyle deme zeynepciğim, en azından iki ay tutulmazdı. İnan iki ay kendi cebimizden borçları ödemeye çalışmak bizi epeyce yorardı. Hem diyelim tutuldu. Senin gibi iyi bir kiracıyı nereden bulacağım?"
"Haklısın" deyip işi şakaya vurdum. "Benden iyi kiracı mı var?" Deyince gülümseyip "tabi tabi" diyerek eşlik etti.
"Valla ne yalan söyleyeyim evi çokta güzel yenilemişsin. Hem bütçemi de zorlamayacak. Kendimi iyi hissetmemi sağlayacak."
"Yukar kattaki doktor da bonusu." dedi kahkahalar eşliğinde. Gülümsemekle yetindim. En azından karşılaştığım da yaşadığımı hissettirip, beni heyecanlandıracak biri olacaktı. Hem de apartmanımda. Bunun neresi kötü? Daha ne olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyoğlu Güzeli
Teen Fictionhikayeme bir şans verir misin? :) #1 - boşanmak - (21/06/2021) #3- aldatılmak - (07/01/2022) *+18, KÜFÜR VE YETİŞKİN İÇERİK İÇERİR.* *Zeynep, 29 yaşında kocasının onu aldattığını öğrenir. 7 yaşındaki kızı ile birlikte evlenmeden önce yaşadığı, gençl...