10.Bölüm: Hasretin Çözülen Düğümü

19.4K 1.2K 288
                                    

Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince,
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim.

- Şükrü Erbaş

Bembeyaz bir sayfaya işlenmiş birkaç satır boğazıma düğümleniyordu, acı acı üstüne eklenip uğursuz bir renkle adını alnıma kazınırken bana hiç acımıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bembeyaz bir sayfaya işlenmiş birkaç satır boğazıma düğümleniyordu, acı acı üstüne eklenip uğursuz bir renkle adını alnıma kazınırken bana hiç acımıyordu. Avucumu etrafına sardığım bardağı öldürücü bir yavaşlıkta kahverengi alacalı ahşap yüzeye bıraktım, tok ses mutfağa yayıldı.

"Bu ne şimdi?" Kâğıdın üstüne işaret parmağımı yaslayıp yönünü kendime çevirdim, "Neyin şovu?"

"B-ben sevinirsin sanmıştım," titreyen ses tonu hiç sızlatmadı yüreğimi, benim çocukluğum sancıyordu.

"Sevinirim?" Alaylı bir ifade yerleşti suratıma, dudağımın kenarını ısırıp gülüşümü bastırdım. Çocukluğum ağlıyordu benim.

"Sen demedin mi çekip çıkalım kapıyı diye. Çıkalım işte." Elini göğüs kafesine bastırıp nefeslendi.

"Yirmi dört yaşındayım ben." Kafamı iki yana salladım "Yirmi dört!" Çığlığımla irkildi. "Bunca sene boyunca değil de neden şimdi?" Elini bana doğru uzattığında geri çekilip ayaklandım, oturduğum sandalye şiddetimden devrildi.

"Cesaret edemedim, ben ona aşıktım." Kısık ses tonu bile delirtiyordu beni, nefret doluydum.

"Senin aşkından dolayı mı bok gibi bir çocukluk geçirdim ben? Senin korkuların yüzünden mi her gün dayak yedim?" Yüzümü sıvazladım sertçe, parmaklarım tenimi yaktı.

"Aşk kötü bir şey Bade, bataklık gibi. O çekti, ben battım. Zaman her şeyi düzeltir sandım." Kirpiklerini kırpıştırınca dolan gözlerinden taşan damlalar yanağını ıslattı.

"Hıh," dudaklarımdan kaçan alaylı bir ses tınısı doldurdu mutfağı, "Hastasın sen. O adamdan sevgi dilenmenin başka bir açıklaması olamaz." Sırtımı döndüm ona, bakışlarım gri yolu buldu. "Vazgeçmene sebep olan asıl şey ne?"

"H-hiç," telaşlı bir soluk çekti içine.

"Başka bir kadın var değil mi?"

"Saçmalama Sinem!" İnkâr etmeyi ne çok seviyordu, kendini sevmeyen başka kimseyi sevemez diyorlardı, öyle sevgisizdim ki ona.

Nehâr Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin