Kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim. Kimsenin inanmadığı bir deli, yazarın bile okumadığı bir kitap, hiç çalmayacak bir şarkı, hiç sorulmayan soru gibiyim. Kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim.
-Murathan Mungan
Bölüm şarkısı: Sena Şener- Her An Gidebilirim
Bade'miz değişti, diğeri pek içime sinmemişti. Sevgili YENIDUNYA1001, bana bu konuda çok yardımcı oldu. Birlikte içimize sinen bir karakter belirlemiş olduk. Umarım siz de beğenirsiniz❤️
🍂
İlk kar mı düştü toprağa bu soğukluk ne? Bembeyaz parmaklarımı mermere saplarken gözlerim hala sırtıma saplanan bakışlardaydı. Aynadaki o uğursuz yansımaya kin doluydum. Bir yıldız kaysa ne dilerdim acaba? Belki de ölmeyi.
Hareketsiz duruşumdan güç almış olacak ki bana yaklaştı, verdiği soluğu ensemde hissettim, omurgam dikleşti, karnıma sarılan kolunun ardından sırtımın yeni meskeni göğsü oldu, midemden yukarı doğru yükselmek için çırpınan sıvıyla dudaklarımı birbirine bastırdım, kolunu itmek istediğimde daha sıkı sardı, eli hızla dudaklarımın üstüne kapandı, "Fazla naz aşık usandırır derlermiş," iğrenç sesini işittiğimde hızlı düşünmek zorunda olduğumu biliyordum. Aklıma gelen tek şeyi yaptım, elimi karnımdaki kolun üzerinde yerleştirdim, tutuşu gevşedi. Kolları arasında döndüğümde artık yüz yüzeydik, tırnaklarım ensesinde kendine yer buldu, gevşek bir şekilde hareket ettirip onunla göz göze geldim. Fiziksel gücünün üstünlüğünü kaybetmesine neden olacaktım.
"Yıllardır her şeyi anladınız da tek bir şeyi çözemediniz." Ensesini hafifçe kendime doğru çektiğimde bedeni bana iyice yanaştı. "Neymiş," dedi kısık bir sesle. Alenen benimle flört ediyordu. Yüzümü kulağına yaklaştırdım, içimin yangınına tezat büyük bir sakinlikle konuştum. "Biri istemiyorum diyorsa," elimin altındaki bedenin titrediğini hissettim, yutkundu. "İstemiyordur!" Son kelimede kısık ses tonum yerine haykırır gibi bağırışım geldi. Bedenin bana teslim olmuş halinden yararlanıp ensesini büyük bir kuvvetle kendime çektim, diz kapağımı canını yakacağımdan emin olduğum bir şekilde kasıklarına geçirdim. Ağzından büyük bir feryat dökülürken kollarımı boynundan çekip göğsüne yasladım henüz kendini toparlayamamışken sertçe ittiğimde sırtı mermer yüzeye çarpıp büyük bir gürültüyle yere devrildi.
Ona üstten bir bakış attığımda anın şaşkınlığı ile ağrı içinde kıvrandığını gördüm, üzerine doğru eğilip ayakkabının ince uzun topuğunu bacağına bastırdım, eli hızla bileğime gitti ama vücudunun farklı yerlerinde dolanan ağrıdan dolayı gücünü hissettiremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nehâr
Romance**Tamamlandı** Saçlarımın üstüne bastırdığı dudaklarının kuvveti arttı, "Küskün kız çocuğum." Tüm anlattıklarıma ağlamamıştım da tek cümle yarmıştı göğüs kafesimi. "Göğün bütün yağmurlarını taşıyan gözlerini severim." *** Bu hikaye olumsuz örnek olu...