bodyguard | vmin

four

Sabah uyandığımda Taehyung'u yanımda göremedim. Yerdeki yatak toplanmıştı ve mutfaktan sesler geliyordu. Duşa girdim ve uzun süre boyunca ılık suyun keyfini çıkardım. Duş perdesini açarken yanıma boxer almadığımı fark ettim. Yatak odasına koşup boxer almak istedim.. ve Taehyung'u karşımda çırılçıplak ve şok olmuş bir şekilde buldum. Bir anda şaşkınlıktan ve heyecandan ne yapacağımı bilemedim ve kısa bir süre onu inceledim.. 'Tanrım ne yapıyorum ben?'  Hızlıca kendime gelip, gözlerimi kaçırdıktan sonra konuşmaya çalıştım:

"Taehyung? Lanet olsun."

O benim aksime kendini çabuk toparladı.

"Afedersiniz, Bay Min. Duşta olduğunuzu fark etmedim."

"Havluyu uzatabilir misin?"

"Tabii, işte."

"Şey.. boxer almayı unutmuşum yanıma. Hemen giyiniyorum."

Taehyung bana havluyu uzattıktan sonra belime sardım ve hızlıca dolabımdan bir boxer alıp giydim. Arkamı döndüğümde beni sırtı dönük bir şekilde, eşyalarını karıştıran Taehyung karşıladı. Sanırım kıyafet çıkarıyordu. Sessiz bir şekilde onu izlemeye başladım. Geniş ve kaslı omuzları, biçimli vücudu, ince beli, dolgun kalçaları ve kaslı bacakları.. Aman Tanrım, bir heykel gibiydi adeta. Ben de kendimi kaslı zannediyordum, Taehyung'u görene kadar... Elimde havluyla onu izlemeye devam ederken, aniden ayağa kalktı ve ilerleyip yatağın üstündeki havlusunu beline sardı. Ayakta dikili bir şekilde durduğumu fark etmiş olacak ki bir anda yüzünü bana çevirdi ve beni, onu seyrederken yakaladı.

'Siktir'

Duştan yeni çıktığım için kurulanmaya vakit bulamamıştım, saçımdan ve vücudumdan sular damlıyordu. Aynı benim yaptığım gibi o da beni seyretmeye başladı. Vücudumu inceledi, göğsümden aşağı akan su damlalarına baktı, boxerımdan belli olan şişkinliğime kadar indirdi bakışlarını ve yavaşça yutkundu.

'Nasıl bir durumun içine düştük biz böyle...'

Bana doğru bir adım atmak istedi ama bir anda sanki aklına bir şey gelmiş gibi durdu. İçinde bulunduğumuz garip ortamın yeni farkına varıyor gibiydi. Kendine geldi ve her zamanki profesyonel yüz ifadesine takındı.

"Özür dilerim, efendim. Bir dahakine daha dikkatli olurum, siz giyinin lütfen."

Cevap vermeme fırsat vermeden arkasını döndü ve eşyalarını eline aldı. Ben de yavaştan hissettiğim üşüme hissiyle hızlıca vücudumu kuruladım ve giyindim. Saçlarımı kuruturken, tam banyoya girmek üzere olan Taehyung'a seslendim.

"Taehyung." 

Olduğu yerde durdu ve elindekilerle beraber bana döndü.

"Bir şey mi istediniz?"

"Hayır. Şey, Taehyung senin hatan değildi. Mutfaktan sesler gelince orada olduğunu düşündüm. Bu yüzden böyle rahat hareket ettim, benim hatamdı her şey."

"Sorun değil efendim. Tuhaf bir ses duydum, ve her şey yolunda mı diye kontrol etmeye geldim. Su sesi duymayınca duşta değilsinizdir diye düşündüm, ben duşa girmek için hazırlanıyordum. Gerisini biliyorsunuz."

"Ses mi? Ben bir şey duymadım."

"Evet, bir ses geldi. Ama bir şey yokmuş. Ben de aniden böyle bir şeyle karşılaşacağımı düşünmemiştim."

Bakışlarını kaçırıp ensesini kaşıdı.

"Neyse, ben de duşa girip hemen geliyorum. Siz aşağı inin."