"Neler oluyor burada?"
"Yoongi?"
Kanepeden fırladım, Taehyung da benimle beraber fırladı.
"Burası neden soğuk?"
'Gerçekten de tek umursadığı şey bu mu? Bir saniye... Bu, bizi görmediği anlamına mı geliyor?'
"Isıtıcı bozulmuş, efendim."
"Neden tamir etmiyorsun?"
"En yakın tesisatçı seksen kilometre uzaklıkta, buraya yarına kadar kimseyi gönderemiyorlar."
Yoongi, gözlerini devirdi ve elindeki evrak çantasını mutfak masasının üzerine fırlattı. Orada bulunduğumun farkında olduğuna dair tek emare, bana doğru başını sallaması oldu. Taehyung ve ben birbirimize kısa bir bakış attık. İkimizin de Yoongi'nin neden burada olduğunu bilmediği ortadaydı.
"Bay Jimin'i kimin tehdit ettiğine dair yeni bir bilginiz var mı?"
Yoongi, başını iki yana salladı.
"Polisler hiçbir işe yaramıyor."
"Yani... hâlâ tehlikede miyim?"
"Aslında, başarılı bir şekilde ölü ilan edildiğin için artık eskisi kadar tehlikede olmayabilirsin."
"Evet, o konuyu konuşabilir miyiz? Benim neden öldüğüm ilan edildi!"
"Çünkü hiç kimse ölü birini aramaz, Jimin. Bu çok bariz değil mi?"
"Yani, bu senin fikrin miydi?"
"Tabii ki hayır. Polisler seni sahte bir şekilde ölü göstermek istedi. Bunu yapmak birkaç gün aldı ama sonunda kimliksiz ve kimsesiz bir esrarkeş buldular ve onun cesedi kullanarak seni ölmüş gibi gösterdiler. Parmağına senin yüzüğünü taktılar, cesedini bizim caddeye yerleştirdiler ve yaktılar."
Tüylerim diken diken oldu ve geriye doğru bir adım atarken arkamda duran Taehyung'a çarptım. Elleri beni sakinleştirmek için omuzlarımı sıkana kadar, Taehyung'un orada olduğunu unuttuğumu fark ettim.
"Ama bu..."
"Bu kadar şaşırmana gerek yok. Gayet işe yaramış işte, değil mi? Beş gündür tek bir tehdit almadım."
Yoongi'nin kelimeleri bana fazla umutlu geliyordu.
"Bu, eve dönebileceğim anlamına mı geliyor?"
Yoongi'nin bakışları dondu.
"Seçim bitene kadar olmaz."
"Neden? Ne için bu kadar beklemem gerekiyor? İnsanların iki hafta boyunca daha ölü olduğumu düşünmesine ciddi ciddi izin mi vereceksin?"
"Evet."
"En azından Taemin ve aileme iyi olduğumu söyleyemez misin?"
"Neden böyle bir şey yapayım?"
"Sen ciddi misin?! Ölü olduğumu sanıyorlar! Muhtemelen mahvolmuşlardır! Onlar-"
"Yeter! Bana bu numarayı çekme, Jimin. Ailen seninle ilgili hiçbir şeye karışmak istemez, yoksa bunu unuttun mu? Onlar senden nefret ediyor, sen de onlardan. Ölmüşsün ya da yaşamışsın, onların umrunda olmaz."
"Ne cüretle!"
"Bunun doğru olduğunu biliyorsun. Burada seni umursayan tek kişi benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bodyguard | vmin
Romance"Bu adam... onda ne var bilmiyorum ama yanından uzaklaşamıyorum." #1 - vmin fic {250321} #1 - taechim {310321} #1 - vmin {021221}