bodyguard | vmin

sixteen

"İzin ver seni ısıtayım."

❗smut uyarısı❗

Cevap vermek yerine dudaklarımı onunkilere bastırıp onu ileri ittim. Taehyung'un sıcak vücudu koltuk minderlerinin derinliklerine gömülürken bir süreliğine baskınlığını kaybetti ve benim ateşli öpücüğüme aynı şekilde cevap verdi. Dilimi emdi ve damarlarımdaki arzuyu tutuşturarak tenimi adeta ateşe verdi. Dudakları benimkilerin üzerindeyken elleri sweatimin altından yukarı doğru kaydı ve parmakları yavaşça göğüslerimin etrafında daireler çizmeye başladı. Ona doğru eğilip hissettiğim mükemmel zevki arttırdım. Omuzlarımdaki battaniye yere düştü ama ikimiz de buna aldırış etmedik. Başparmakları, hassaslaşan tenimi örten kumaşın üzerinden kayarak geçti. Parmaklarımı saçlarına doladım ve kalçalarımı onun kucağına sürttüm.

"Jimin..."

Taehyung'un boğulmuş iniltili sesiyle erkekliğimde bir karıncalanma oldu ve onunla birleşme ihtiyacım tüm bedenimi sardı. Gömleğini çıkarmak için uzandım, gönüllü bir şekilde yardım etti.

"Bu sefer ben üstte olacağım Kim Taehyung."

Taehyung şaşkınlıkla bana baktı. Böyle bir şey söyleyeceğimi beklemediği ortadaydı. Ama reddetmedi, hafifçe başını sallayarak onay verdi.

Ben üstüne otururken yüzündeki şaşkınlık yerini gülümsemeye bıraktı. Parmaklarımı az önce açılan göğsünün üzerinde gezdirerek ağzımın suyunu akıtan karın kaslarına dokundum. Kasları onları keşfetmek isteyen parmak uçlarımın altında kasıldı, böylece karnı her zamankinden daha fazla Yunan tanrısı gibi görünüyordu. Hedefime ulaştığımda iç çekti, gözlerimi onunkilere kilitledim.

Kalçalarımı sıktım, altımda sertleştiğini hissetmek bana daha çok zevk veriyordu. Kalçalarımı hareket ettirip boylarımız tamamen aynı hizaya gelene kadar bastırarak dudaklarını kendime doğru çektim. Daha fazla tahrik olacağımı sanmıyordum, ama böylesine güçlü bir adamın altımda çözüldüğünü hissetmek erkekliğimin daha çok uyarılmasına sebep oluyordu. Dudaklarını bir kez daha tattığımda sıcak bir fısıltıyla çıkan nefesini duydum.

"Benimle alay ediyorsun, değil mi?"

"Öyle mi? İşe yarıyor mu peki?"

"Bu sorunun cevabını bence sen de en az benim kadar biliyorsun."

Alt dudağını ısırdım ve elimi pantolonunun düğmesine koyup yavaşça açtım. Aynı yavaşlıkla aşağı indirdim, gözleri çok sabırsız ve aç bakıyordu.

"Jimin... lütfen."

"Lütfen ne? Nasıl, güzel oluyor muymuş böyle?"

Sinsice gülümsedim ve boxerını da yavaş bir şekilde indirdim. Gördüğüm manzara ile yutkunmama engel olamazken, daha sonra kendi pantolonumu indirmek için ellerimi eşofmanımın üstüne koydum. Fakat Taehyung bu sefer yavaşlığıma dayanamamış olacak ki lastiklerinden tuttuğu gibi eşofmanımı ve boxerımı aşağı indirdi. Yüksek sesli bir kahkaha attım.

"Şşş, sakin ol bebeğim. Bu ne acele böyle? Bir yere kaçmıyorum ya.."

Sweatimi de üstümden çıkarıp atmamla artık ikimizde çıplaktık. Eğilip köprücük kemiklerine kendi izlerimi bırakmaya başladım. Aldığı zevkten başını geriye atıyordu, ona böyle zevk veriyor olmak hoşuma gitmişti. Ellerim bacaklarının arasında gidip gelirken birden erkekliğine tutunmamla derince inledi.

"Önce seni rahatlatalım ne dersin?"

Bir şey demesine izin vermeden, erkekliğini yukarı aşağı sıvazlamaya başladım. Aldığı hazdan tekrar başını geriye doğru attı bir yandan da tırnaklarını kollarıma geçiriyordu.