bodyguard | vmin

twelve

'Peki, Kim Taehyung... hadi bakalım.'

Ona kocaman ve alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Onunla zaten tanıştın demek?"

Taehyung daha da yaklaşarak gülümsedi. Sesi, etrafımızda yankılanan seslerin gürültüsü arasında sadece fısıltı olarak kalıyordu.

"Ne düşünüyorsun?"

"Sanki bir erkekten bahsediyormuşsun gibi geldi. Şanslı bir erkek."

"Evet aslında, bir erkekten bahsediyordum. Ama tek sorun... onun kendini şanslı görüp görmediği."

Sıcak nefesi boynumu gıdıkladı, sertçe yutkundum.

"Bence görüyordur. Yani görmemesi için deli olması gerek. Kendine bir bak."

Elimle baştan aşağı onu işaret ettim. Yüzünde tam bir şaşkınlık ifadesi oluştu.

"Benimle ilgili bu kadar özel olan ne?"

"Tanrım.. nereden başlayayım ki? Öncelikle kibarsın. Korumacısın, cesursun, cüretkârsın, yakışıklısın. Karşındaki insan konuşurken sabırla dinliyorsun. Tanrım, çok iyi yemek yapıyorsun!"

Kıkırdadı.

"Tabii ki yemek yapıyorum."

"Ve sonra bu..."

Avuçlarımı sert göğsüne bastırıp yutkundum. Adem elması yukarı aşağı sallanırken aramızdaki elektriği hissedebildiğini biliyordum.

"Demek istediğim, kasların.. bu kadar kaslı olmak zorunda mıydın? Başka erkekler yanında sönük kalıyor."

"Karın kaslarım sayesinde mi?"

"Her şeyin sayesinde."

Gözlerimiz buluştu. Duyguları gözlerine yansıyordu, kontrol altına almaya çalıştığı duyguları. Umutsuzca dizginlemeye çalıştığı duyguları.

"İltifatların için... teşekkürler. Eğer o şanslı adama çıkma teklifi edersem ona niteliklerimi hatırlatacağım."

Birlikte gülmeye başladık, aramızdaki gerginlik azaldı.

"Hayır diyeceğini sanmıyorum. Hadi ama..."

Çenemle bara doğru işaret edip ona sırıttım.

"Bana bir içki daha almayacak mısın?"

-

Eve dönmeye karar verdiğimizde saat neredeyse gece yarısı olmuştu. Odaya girer girmez yatağa oturup botlarımı çıkardım, ayaklarımı oynattım ve botlardan kurtulmanın verdiği rahatlamayı hissettim.

"Bu gece tam olarak beklediğim gibi geçmedi ama senin için iyi gibiydi."

"Benim için mi?"

"Evet."

Yatakta sırtüstü uzandım ve tavanı seyrettim.

"Eğlendin mi?"

Bir süre sessiz kaldı, ardından yanıma uzandığında yatağın hafifçe oynayışını hissettim.

"İlginç bir şekilde, evet."

"İlginç bir şekilde mi?"

"Daha önce hiç böyle bir etkinliğe katılmamıştım."

Ona bakmak için yan tarafa doğru döndüm ve beni izlediğini gördüm.

"Neden?"

"Tam olarak benim tarzım değil."