Hastane Odası - 2

107 11 4
                                    

Herkes teker teker odadan ayrıldı annem ben kalırım desede yarın büyük eve geçicegimizi Gül için evi ayarlamasını zorla eve yollamıştım ceylan ve ben vardık sadece yanında Gülün üstünü degişiyorlardı içeride ceylan odadan çıkınca ona baktım

Yılmaz = bir şey mi eksik

Ceylan = yok abim seni çagırmaya geldim ben de bir şeyler alim kantinden gece uzun anlaşılan

Yılmaz = aynen öyle uzun ve eglenceli oyun getiricekler birazdan

Ceylan = abi seninle oyun pek eglenceli olmuyor ama

Yılmaz = sus lan paran var mı benim cüzzan kim bilir nerede

Ceylan = ha azer abim verdi bana içerde çantamda

Yılmaz = tamam verirsin sen hallet kahve de al bana şekersiz olsun

Ceylan = beni şaşırtıyorsun

Yılmaz = çok konuşma hadi yürü

Ceylan gidince ben de odaya girdim Gül eşortman takımını giymiş bana bakıyordu

Yılmaz = bir şey mi oldu

Gül = vucudum çok kötü gözüküyor

Yılmaz = yaraların iyileşicek hem kim görüyor sanki

Gül = kendim görüyorum yetmez mi hem

Yılmaz = ne hem

Gül = belki sen

Yılmaz = ben senin her halini seviyorum hem evlenmemize ne yazık ki daha zaman var

Gül = ne bilim işte

Yılmaz = asma yüzünü

Gül = yılmaz ayna verir misin bana

Yılmaz = kurban olduğum ne yapıcaksın şimdi aynayı

Gül = ceylan da vermedi ne oldu

Yılmaz = bir şey yok hastanede ayna istemek tuhaf değil mi?

Gül = bana olan bakışlar daha tuhaf

   Gül hızla yataktan kalkıp odanın içinde ki banyoya girdi aynanın karşısında boynu ve çenesi arasındaki kesige baktı gözleri dolmuştu

Yılmaz = tamam gördüm rahatladın mı?

Gül = bakma bana

Yılmaz = güzelim saçmalama

Gül = degilim baksana halime güzellik mi bırakmışlar

Yılmaz = hepsi cezasını çekti

Gül = yaralarım geçti mi? Geçmedi onların öl.. Yok olması bir şey kazandırmadı bana

Yılmaz = aglama ama

Gül = bakma dedim yılmaz!

Yılmaz = çevirme yüzünü benden kurban olsun yılmaz sana

   Gözyaşları akarken kollarımı ona sardım küçücük bedeni gögsüme yerini bilir gibi buldu kucagıma alınca yataga yatırdım onu yüzünü gögsüme saklamıştı kendimi hafifçe geri çekip ellerimi yanaklarına koydum

Yılmaz = yemin ederim sana çok güzelsin benim gözümde o kadar güzelsin ki tek güzelimsin sen benim kaşın gözün degil ha güzel gelen için beni seven minicik kalbin, beni sevgiyle sarıp sarmalaman kızım dış güzelliğe kırk günde doyulur ama içinin güzelliğine kırk tane ömrüm feda olsun

Gül = iyileşir ama dimi buda kalmaz iz

Yılmaz = kalmaz benim güzel kalplim sevgi iyileştirir demiyor musun

Ehvenişer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin