...

126 13 5
                                    

  Hissettigim kan kokusu midemi daha çok bulandırırken, gözlerimi açıcak cesaretim yoktu  soguk zemin, dışarıdan gelen köpek sesleri, kadın kahkalarına karışmış kulagıma gelince yine aynı kabusu yaşadıgımı anladım gözlerimi açmazsam belki uyanırdım yine yılmaz 'ın kolları arasında uyanırdım açılan demir kapının sesiyle kıpırdamamaya çalıştım içeri giren sogukla beraber bu pek mümkün olmuyordu başımın başında hissettigim gölgeyle üzerime boşaltılan soguk su arasında kaç saniye vardı

Cemal = kaldırın şu orospuyu

   Saçımdan tutulup zorla Ayaga kaldırıldım cemal itiyle gözgöze gelince oglu gibi yüzünde piç bir gülüşle bana bakıyordu ama aralarında fark vardı cemal bana öfkeyle bakıyordu gözlerinin arkasında büyük bir öfke vardı ve tek sahibi bendim

Cemal = benim aslan oglumun canını yakan bu kız mı şimdi

X= bu kız abi

Cemal = size sormadım, sen söyle lan küçük sürtük benim oglum nerde

Gül = bil.. Miyorum

Cemal = ben diyim senin kuyruk salladıgın o kurtuluş köpegi aldı oglumu söyle lan hangisinin altına girdin de oglumun üstüne saldın

Gül = köpek senin soyuna denir

Cemal = dili açıldı oglumun yüzünü o hale getiren sendin dimi

   Agzımı açıp cevap veremeden çenemde ki ellerini daha sıkılaştırdı adamından aldıgı bıçakla çenem ve boynum arasında bıçagı gezdirdi

Cemal = güzellik, gençlik bunların hepsi geçici siz kadınlar çok güveniyorsunuz bu gelip geçici heveslere bakalım güzelligin gidince yüzüne bakıcaklar mı

  Bıçagın çenem ve boynum arasında bastırınca acıyla kasıldım saçlarıma asılan adamlar daha çok çektiler canımın acısı umrumda degildi, yüzümün yarası umrumda degildi bu şeref yoksunun karşısında ezilip büzülemezdim bu onun egosunu daha çok tatmin ederdi buda daha çok üstüme gelmesi demekti

Cemal = Bagırmak yok mu? Ya da gözyaşı. Uslandırın şu sürtügü

    Kollarımı tutan adamlar bir  anda karnıma tekme atınca meton zemine düştüm bacaklarımı kendine çekip başımı kollarımla korumaya çalıştım gelen sesle adamlar durdu agzımdan gelen kan tadıyla öksürdüm, topuk sesleriyle adamlar beni bıraktı

Alev = beylerr, ay ne yaptınız kıza ya

X= alev cemal abinin kesin emri var kimse girmicek buraya

Alev = ben kimse degilim ki Hüseyiiin, hem bir müşteriden geliyorum yükselemedim sonra bende erkegimin yanına geldim

Hüseyin = ha sen öyle

Alev = tabi öyle sen ne sandın hep bak zaten kızda Ayaga kalkıcak hali yok

Hüseyin = ali ben gitsem lan

Ali = git kardeşim zaten ölü gibi yatıyor buda ben burdayım ayrılırsa çakarım bir tane

Hüseyin = hadi gidelim

Alev = sen git ben hemen arkandayım peş peşe çıkmayalım sonra cemal abi vuruyor bana

    Sarı saçlarını parmakları arasına alıp, dudaklarını büzdü karşısında ki çelimsiz, kısa boylu adam çoktan tav olmuştu odadan çıkar çıkmaz gögüslerinde sakladığı bıçagı ali'nin avucuna bıraktı

Alev = yılmaz abinin selamı var

Ali = gerisi ben de uza alev

   Genç kadın gözlerini devirip çıktı karanlık odadan. Bayılmak üzere olan Gül'ün yanında diz çöktü ali şimdiye kadar yapılan işlerin hepsinde midesi bulanmıştı ama bu kızın yaşadıkları ayrı bir gururuna dokunmuştu genç adamın. yaşı daha küçüktü yirmilerinde olan kız ona kardeşini hatırlatmıştı belki de ona sırf Ferhat 'ı istemedi diye gencecik yaşında öldürülen kardeşi

Ehvenişer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin