HASTANE
Berkan: Seda, bunu Murat yapmış olamaz sana değil mi?
Batuhan: Anlamıyorum, neden inanmak istemiyorsunuz o yaptı. Neden toz konduramıyorsunuz o sevgili Murata ben anlamıyorum.
Berkan: Bak seni tanımıyorum ama Murat vurup döken bir insan değil.
Batuhan: Hmm, o zaman Seda kendi kendini bu hale getirdi. Siz o adamı iyi tanımıyorsunuz.
Berkan: Sen kimsin?
Sedanur: Ben gitmek istiyorum.
Berkan: Serumun daha bitmedi.
Sedanur: Batuhan, gidelim buradan dedim ve Mehmet komser odaya girdiğinde "İfadenizi alabilir miyim, bizi yalnız bırakın?" dedi ve Batuhan ve Berkan odadan çıktı.
Sedanur: Eve girdiğimde sözlü tartıştık. Sonrası mechul.
Mehmet: Nasıl bir sözlü tartışma geçti aranızda?
Sedanur: Kapının önüne adamını tutacağını söyledi, istemediğimi dile getirince bu sefer Ankaradan döndüğünde evden tanışanacığımızı söyleyip hakaret etti.
Mehmet: Nasıl bir hakaret?
Sedanur: Sen benim başıma orospu mu olacaksın.
Mehmet: Neye dayanarak bunu söyledi?
Sedanur: Çünkü o pisikopat, onun tedavi görmesi lazım bu ilk değil son da olmayacak. dedim ve Nihat odaya girdi "Kızım, sen merak etme Murat dönünce kabusun bitecek."
Sedanur: Bu dediğinize kendiniz inanıyor musunuz?
Mehmet: Nihat Bey iyi akşamlar dedi ve odadan çıktı.
Nihat: Murat döner dönmez boşanacaksınız.
Sedanur: Ben ona boşanmayı teklif ettim bu yüzden benim başıma bunlar geldi. Oğlunuz ruh hastası, onu sevmediğimi söyledim dövdü, arkadaşıma gittim evinden zorla alıp evde şiddet uyguladı.
Nihat: O zaman neden oğlumla evlendin?
Sedanur: Ben dört kere üniversiteyi kazanamadım, annem ve İmran abimin yüzünü hep yere düşürdüm bir baltaya sap olamadım istemeye geleceğinizi söyleyince kabul ettim tekrardan onları hayal kırıklığına uğratmak istemedim. dedim ve Batuhan odaya girdi."Batuhan eve götür beni"
Batuhan: Serumun bitsin gideriz.
Nihat: Siz kimsiniz?
Batuhan: Arkadaşıyım artı karşı komşusu.
Nihat: Yani aynı apartmandasınız?
Batuhan: Evet efendim.
Nihat: Hiç kavga gürültü duydunuz mu?
Batuhan: Bugün Seda yardım için bana geldi kapıyı açtığımdan oğlunuz Sedayı saçından tutarak eve soktu birşey yapamadım polisi aramaktan başka.
Nihat: Bu Murat olamaz. Kızım onu kışkırtacak birşey mi söyledin?
Sedanur: Tamam sizin oğlunuz melek biz uyduruyoruz gidin Allah aşkına deyip serumu çıkartıp ayağa kalkıp odadan çıktım
Batuhan: Seda deyip peşimden koşup kolumdan tuttu.
Nihat: Ben sizi bırakayım, lütfen kızım dedi ve hastaneden çıkıp arabaya bindik. "İmran'ın ve annenin haberi olmasın bunlardan olur mu kızım?"
Sedanur: Olmaz merak etmeyin. dedim ve eve geldiğimizde.
Nihat: İyi geceler kızım dedi ve bir şey demeden arabadan indik eve girdiğimizde.
