YÜREKSİZ ADAM -TAMAMLANDI-

Bölüm 2

Selam! Nasılsınız? Önceki bölüme gelen tepkiler çok güzeldi, hepinize teker teker teşekkür ediyorum. Aramıza yeni katılan arkadaşlara hoş geldiniz diyorum tekrar. Umarım kalıcı olursunuz.

Bölümü okuduğunuz tarih ve saat?

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyeceğinizi umuyorum. Sosyal medyadan takip etmek isterseniz:

Instagram: lina66karlina

Twitter: Lina66Karlina

Hikaye etiketi: #yüreksizadam

Bu etiketle paylaşımlar yaparsanız çok sevinirim. 

Bölüm sonunda görüşmek üzere! 

2. Bölüm

Benim sana iyilikten başka

Kötülüğüm olmaz demiştim

Anımsar mısın

Dayanmak zordur buna...

(Şükrü Erbaş, Bütün Şiirleri 2)

Seher gün doğarken bilgisayarını kapattı, gür siyah saçlarını tokanın esaretinden kurtardı. Ellerini saçlarına geçirdi, başını geriye atıp elleriyle saçlarını havalandırdı. Yorulmuştu. Yerinden kalktı, balkonunun kapısını açtı ve balkonun tırabzanlarına ellerini koyup nefes egzersizi yaparak kendini rahatlattı.

Bugün yoga yapmaya ihtiyacı vardı. Fazla gergin hissediyordu. Sürekli tetikte olmak onun için yaşam tarzı olmuştu. Kimseye güvenmiyordu. Hayat ona bunu öğretmişti. Kimseyle gereğinden fazla irtibata geçmiyordu. Günün çoğunu kendine tahsis ettiği katta geçiriyordu.

Üç katlı evin en üst katını almıştı Seher. Yatak odasının içinde banyosu vardı. Yatak odası haricinde bir çalışma odası bir de mutfağı vardı. Kimsenin yaptığı yemeği yemezdi Seher. Kimsenin odasına girmesine tahammül edemezdi. Eşyalarına dokundurmazdı. Herkesin satın alınabileceğini düşünürdü.

Ütüsünü kendisi yapardı, alışverişini kendisi yapardı, temizliğini kendisi yapardı. Bir şey rica etmeyi sevmezdi, birine bel bağlamayı sevmezdi Seher. Kendi yapmadığı iş olursa da sonunda kendi kontrol ederdi. Zor beğenirdi. Bir işi yaparken de yaptırırken de en ince ayrıntısına kadar gözetirdi. Giriştiği iş ihmali kaldırmayacak bir işti.

Şeytanla, cehennemde bir kumar oynayacaktı ve bu oyunu kazanmak için her şeyi kusursuz yapmak zorundaydı, yapacaktı da. Bu iş onun için namus şeref meselesiydi.

Biraz daha balkonda durduktan sonra mutfağa geçti, kahve makinasını çalıştırdı ve kendine pratik bir kahvaltı hazırladı. Kahvesini yudumlarken günlük planını yaptı. Kağıt kalemle uğraşmak onu rahatlatıyordu. Yazılım mühendisi olsa da dijitalle uğraşmayı çok sevmezdi. Kağıt kalemle bir şeyler yapmak ona daha güvenilir gelirdi. Dijitalle uğraşan Cenk'ti.

Kuzeni...

Seher hiçbir akrabalık bağına inanmazdı. Babası tarafından hiçbir akrabasıyla görüşmüyordu. Annesi tarafından da bir teyzesi bir de dayısı vardı. Dayısı hapisteydi. Teyzesi ise gençken yaptığı hata yüzünden aforoz edilmişti aileden. Bu yüzden Seher bu işte teyzesinin yanına gitmişti. Ailesinin intikamına karışmasını istemiyordu. Onu engellemeye çalışmalarının önüne geçmesinin tek yolu teyzesinin yanına çağırmaktı.

Eniştesini sevmezdi Seher. Zerre kadar güvenmezdi de. Zamanında yaptıkları şeyleri ailesi hazmetse de o hazmetmezdi. Seher hiçbir şeyi unutmaz ve hiçbir şeyi affetmezdi. Ama onların yaptıklarının bedelini ödetmeyecekti de. Onu etkilemeyen şeylere kafa patlatmayı sevmezdi. Ailesi görmezden geliyorsa o da gelirdi.