Bölüm 28

2.4K 210 337
                                    

25.12.2021 ✍️

Selamlar selamlar!

Nasılsınız?

Kısa bölüm yazayım dedikten sonra tekrar uzun bölüm yazan ben ksdnkjsfd

Yılbaşında tekrar bölüm gelecek çok beklemeyeceksiniz.

Sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Hepinize kocaman sarılıyorum ve öpüyorum. Bölüm sonunda görüşürüüzzzzz.

Bu arada Hümeyra'm, Sema'm ve bu ay içinde doğup bilmediğim tüm okurlarımın doğum günü kutlu olsun, hepinizi çok seviyorum!!

Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin.🙏🤲

İyi okumalar!!!

/ düzenleme: 4.6.22/

28

"Bir zamanlar tepesinde sonsuz uzaklıklara açılmış duran o gökyüzü sanki birden sınırlı, onu ezen bir kubbeye dönüşmüştü."

Savaş ve Barış

Seher üstündeki kanlı kıyafetleri çıkarmadan salonda oturuyordu. Gözlerini boşluğa dikmişti. Zihni, hafızası gibi bomboştu. Parmaklarını birbirlerine sıkıca kenetlemişti ve hiçbir şey yapmadan duruyordu.

"Yengem..." dedi Gülbeyaz, onun bu halinden endişeleniyordu. Saatlerdir böyleydi, gözlerini kırpmasa nefesini kontrol edecek kadar durgundu.

Seher cevap vermedi. Boşluğa bakmaya devam etti. Çalan telefona cevap vermedi Seher, Gülbeyaz onun önündeki telefonu alıp açtı.

"Abla..." derken sesi titredi. "Tamer öldü."

Seher yüzünü buruşturarak ona baktı. Bu cümle yasaklanmalıydı. Ne kadar çirkin bir cümleydi böyle!

"Yanımda." Gülbeyaz Seher'e kaçamak bir bakış attı. "Tamam abla açıyorum." Telefonun sesini dışarı verdi.

"Annem..." Buket'in sesi ağlamamaya çabaladığı için boğuk çıkmıştı. "Biz hazırlanıp geliyoruz babanla."

"Gelmeyin," dedi Seher, sesi onun aksine duygusuzdu. Saatlerdir konuşmamanın verdiği çatallaşma vardı sadece.

"Güzelim-"

"Birkaç güne geliriz biz," diye devam etti Seher. "Siz gelmeyin."

"Babam böyle bir günde yanında olmak istiyoruz," diyerek söze katıldı Cengiz. Seher derin bir nefes aldı, başı ağrıyordu. İnsanlara laf anlatamamaktan nefret ediyordu. Bu ısrar niyeydi?

"Gelmeyin baba, görevimizi yapıp geleceğiz. Israra gerek yok."

Sustular.

"Tamam kızım." Cengiz'in ılıman sesi Seher'i bu sefer rahatlatamadı, içinde hissettiği boşluğu kapatamadı. Seher yerinden kalktı, mutfağa gidip donuk hareketlerle su içti, içindeki ateş sönmedi.

Bahçeye çıktı. Buz gibi havaya rağmen üşümedi. Derin bir nefes aldı. Gözlerini kapattığında gözünün önüne küçükken yatılı okuldan gelen abisi geldi, hemen açtı gözlerini.

Bunları hatırlamak istemiyordu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek güzel anılar gelmesindi aklına, acıları gelsin istiyordu. Yalnız bırakılışları, terk edilişleri, yalnızlığı yüzünden çocuğunu kurtaramaması gelsin istiyordu.

Dış kapının açılma sesiyle başını iki yana sallayıp salona geçti. Tamer'i evine götürmüşlerdi. Dağ gibi duran Batur Kandemir'in gözlerinde yaşanamamışların acısını gördü Seher.

YÜREKSİZ ADAM -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin