Bölüm 12

2.6K 264 461
                                    

Selam! ❤️ Ben döndüm. Umarım severek okursunuz. İyi okumalar ❤️

Bölüm 12

" Amor fati; yazgını seç, yazgını sev." /

Nietzsche Ağladığında

Seher duyduklarını algılayamadı. Anlamadı. Kelimeler kulaklarına ulaşmıştı ama beyni, kurulan cümleyi algılayamamıştı. Çocuk demişti değil mi? Berk senin çocuğun demişti. Bu ne demekti? Onun bir çocuğu vardı onu da onlar katletmişti.

Seher ona döndü. Filiz'in gözlerinde zafer ışıklarını görse de o an umursayacağı son şey basit kadının basit hisleriydi. Karşısına dikildi.

"Ben bir kere gebe kaldım. Onu da sen öldürdün!"

Filiz ona baktı. Derin bir nefes alıp olanları anlatmaya başladı.

"Benim yumurtalarımda olgunlaşma sorunu vardı. Bu yüzden gebe kalamıyordum. Tedavi olmuştum ama işe yaramadı. Çocuğun düştükten-"

"Öldürdükten!" diye araya girdi Seher. Filiz sertçe nefesini verdi.

"Bebeğin öldükten sonra Serhat'la konuştuk," dedi tane tane vurgulayarak. Seher onun gırtlağına yapışmamak için kendini zor tuttu. Onun sökmediği tek bir parçası kalmayacaktı. "Kıbrıs'taki taşıyıcı annelik olayı hakkında araştırma yaptık. Bu yüzden bir ay daha tuttuk seni. Doktorun seni sıkça kontrol etmesinin sebebi de buydu. Hiçbir sorun çıkmaması için her şeyi yaptık. Serbest kaldığın gün olgunlaşan yumurtanı aldırdım ve Yağız'ın spermiyle dölleyip benim rahmime yerleştirildi."

Seher ifadesiz tutmaya çalıştığı yüzüyle durdu. Ne kadar rahat anlatıyordu bunu? Markete gidip aldıklarını anlatır gibi yaptıklarını anlatıyordu kadın. Ama Seher inanmıyordu. Yalanla yoğrulmuş bir aileydi onlar. Söylediği hiçbir şeyin gerçekliğine inanmıyordu. Seher. Böyle bir şey olsaydı bilirdi, hatırlardı. Zihnini zorlamasına gerek dahi yoktu. O günle alakalı her şeyi sürekli zihni önüne sürüyordu zaten.

"Ama merak etme çocuğun olabilecek. Senden sadece yumurtanı aldım."

Seher'in gözlerinin önüne o gün bilinci kapanmadan önceki doktor gelmişti. Neden orada olduğunu sorgulamamıştı. Çocuğunu kaybettikten sonra ona yapılan hiçbir şeyi umursamamıştı. Ölmeyi dilemişti sadece. Filiz'in nefreti ve Serhat'ın gaddarlığı onun ölümü olur sanmıştı. Olmuştu da ama et torbası olarak yaşıyordu.

Filiz ona baktı. Yüzünden hiçbir şey belli olmuyordu. Oysa önceden onun yüzünden her şeyi okumak mümkün olurdu. Önceden her şey daha kolay ve basitti, şimdi ise roller değişmiş gibiydi. Av, avcıya dönüşmüştü. Filiz bunu kaldıramıyordu ama oğlu için her şeyi yapmaya razıydı.

"Sana inanmıyorum."

Tek bir cümle. Filiz bunu bekliyordu.

"Böbrek için donörleriniz uydu. Birinci dereceden-"

"İstisnaları mevcut." Seher gözlerini ona dikmişti. Onun yalan söylediğine dair herhangi bir belirti bekliyordu, yoktu.

"Güvendiğin bir hastanede DNA testi yaptırabilirsin." Seher sakince nefes alıp verdi. Seher'in güvendiği bir hastane yoktu. Güvendiği insan sayısı da bir elin parmaklarını geçmezdi. "Berk, senin oğlun."

Seher'in boğazında koca bir yumru oluştu. Ne kolay söylemişti! Rahminde büyütüp doğurmak için masum bir cana kıymamış gibi ne kolay çıkmıştı kelimeler dudaklarından.

"Ben o gün sana çocuğumu doğurayım sen bak demiştim. Sen de bana piçime bakacağına ölmeyi tercih edeceğini söylemiştin," dedi ve dudaklarından alaylı bir homurtu çıktı. "Çocuğumun katili kadın yine benden çaldığını iddia ettiği yumurtamdan peydahladığı çocuğun canı için geliyor."

YÜREKSİZ ADAM -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin