BÖLÜM 20

2.5K 238 414
                                    

SELAM, BEN GELDİM!

Bu sefer erken geldim :))))

Düğüne gidiyorum bu yüzden bir süre yokum. Bu süreçte beklemeyin diye bölümü erkenden yazıp atmak istedim.

Bölümü okuduğunuz tarih ve saat:

Yıldızı doldurduk mu? O zaman başlayalım.

Okurken yorum yapmayı unutmuyoruz değil mi?

Bölüm sonunda tekrar görüşürüz canlarım. En sulusundan öpüyorum sizi!

twitter: sulelinakarlina

instagram ve tiktok: lina66karlina

20

Senin de kandırılmaya ihtiyacın var değil mi? Birileri gelsin ve sana yalan söylesin istiyorsun. Kısa süreli bir mutluluk yetecek sana. /Tarık Tufan

Hayat neden biraz mutlu olduktan sonra zora sokardı insanı? Size yeter bu, daha çok sınanın dercesine nefes aldırmak istemeden yeni sorunlarla güncelliyordu kendini sanki.

Seher kendini kapana kısılmış hissediyordu. Öfkeliydi, çok öfkeliydi. Öfkesinin sebebi sevdiği adamın tırnaklarıyla geldiği konumdan aptalca sebeplerle elinden alınmasıydı, bunun onda yarattığı yıkımdı. O bunu hak etmemişti.

Seher derin bir nefes aldı. Çakmak sesi duyduğunda karşısına oturan Selvi'ye baktı.

"Bu ara iki dost içiyorsunuz bakıyorum," dedi ona. Daha önce sigara içtiğini görmemişti Seher. Selvi omuz silkti. Olmayan manzaraya bakıp sessizce sigarasını içmeyi sürdürdü. Seher tüm dikkatiyle baktı.

Koyu renk saçları, yemyeşil gözlerini ortaya çıkarıyordu. Ona bakınca insan ıssız bir ormana giriyormuş gibi hissediyordu. Heyecanlı ama aynı zamanda güvenli bir maceraya atılıyormuş gibi. Seher'in sezgileri yediği kazıklardan sonra oldukça güçlenmişti. Onu ilk gördüğü gün kıskanmış olsa da sonrasında arkadaş olmuşlardı.

Güzel bir kadındı Selvi. Kocası ihanet edince öldürecek kadar da görevine adamıştı kendini. Ama daha önce fark edemediği bir şey fark etti Seher.

Bazı insanlar kimse onlara nasıl olduklarını sormasınlar diye dertleri, üzüntüleri yokmuş gibi davranırdı. Neşeli ve hayat dolu halleri aslında bir kalkandı onlara. Seher bugün Selvi'nin onu gördükten sonra parçalanan kalkanından böyle biri olduğunu görmüştü. Selvi'nin gizli yarası o adamdı.

"Çok mu sevdin?" diye sordu Seher ona. Selvi soruyu anlamadı.

"Sigara işte," dedi kuru bir sesle. "Zehir."

Seher uzanıp onun elini tutunca Selvi ona baktı.

"Dağ kaçkınına benzeyen adamı soruyorum."

Selvi'nin kaşları kalkarken Seher'in kullandığı sıfat yüzünden kendini tutamadan kahkaha attı.

"Nokta atışı yaptın: dağ kaçkını!" dedi. Sigarasından bir nefes daha aldı. "Saçı sakalı birbirine karışmış serseri. Deri ceketler falan. Önceden de böyleydi. Böyle serseri hava katarak herkesi kendine düşürmeye çalışırdı. Paspal insana düşen manyaklar da olurdu tabi."

Seher ona bakarken dudakları manidar bir tebessümle kıvrıldı. Bu kadar kötülediğine göre kesin bir şeyler vardı.

"Onlardan biri de sendin," dedi.

"Evet!" diye aniden yükseldikten sonra durdu. Seher'in attığı yeme düşmüştü. "Hayır!"

Seher güldü. Selvi onun gülüşüne şaşkınlıkla baktı. Gülünce çıkan gamzeleri onu oldukça tatlı gösteriyordu.

YÜREKSİZ ADAM -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin