YÜREKSİZ ADAM -TAMAMLANDI-

Bölüm 37

Selamlar :)

Kısaca geçmişe döndük. Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. Aklınızda soru işaretleri kalmayacağını düşünüyorum. 

38. bölüm güncel zamandan devam edeceğiz :)

İyi okumalar, seviliyorsunuz :)

25.09.2022

37 /Planlar İçinde Planlar/

'Sevdalanmayan adam, adam mıdır?'

"Erdem, başkan odasına çağırıyor."

Arda'nın cümlesiyle Erdem bilgisayardan başını kaldırıp ona baktı.

"Ne istiyor yine?" diye sorsa da Arda'nın alışılmış umursamazlığıyla karşılaştı.

"Git de bak, ne bileyim." Erdem başını iki yana sallayarak kalktı ayağa. Başkanın odasına gidip kapısını tıklattı. Gel komutuyla içeri girdiğinde odada yalnız olmadıklarını gördü. Zuhal de oradaydı.

"Beni çağırmışsınız," derken gergindi Erdem.

"Gel Erdem." Erdem içeri geçip ellerini arkada birleştirdi. Ne olduğunu az çok kestirebiliyordu ama öyle olmaması için dua ediyordu. Böyle olursa evde kriz var demekti ve Erdem, Seher'le kavga etmekten nefret ediyordu. Özellikle sonu sevişmeyle bitmeyen kavgalardan.

"Yeraltı dünyasının toplanacağı bir yardım kampanyası var. Arka planda yeni planlar ve yapılandırmalar olacağı bir toplantı yapacaklar. Senin de orada olmanı istiyorum." Erdem başını eğdi.

"Bireysel görev mi olacak?"

"Hayır, Zuhal'le gideceksiniz."

Erdem'in korktuğu cümleydi bu. Seher onun çarkına tükürürdü.

"Bu görev için uygun olduğumu düşünmüyorum."

Zuhal kaşları çatılarak ona baktı. Ardından başkana baktı.

"Ne demek bu?"

Erdem ona bakmadı bile.

"Muhatabım siz değilsiniz Zuhal Hanım." Başkana baktı Erdem. "Ben bu görevi yapmak istemiyorum."

"Talebe göre değil emre göre hareket ediyorsunuz Erdem."

Erdem derin bir nefes aldı.

"Birçok MİT ajanı varken benim olmam için bu ısrar niye?"

Başkan oturduğu yerden doğruldu.

"En uygun kişinin sen olacağına karar verdik. Görev reddinin getirilerini kabul ediyorsan reddet."

Görev reddinin getirisi sürgün göreviydi. En zor, en uzun soluklu görevler verilirdi. Başkan da biliyordu ki bunu kabul etmezdi. Bir ailesi vardı artık. Babaydı ve oğlunun en güzel zamanlarını kaçıramazdı.

Dosyayı masanın üstünden alıp odadan çıktı. Zuhal de peşinden çıktı.

"Özel hayatın kafanı çok karıştırıyor. Biz istihbaratçıyız. Her göreve itirazsız hazırlanmamız lazım."

Erdem durmadan yürümeye devam etti, Zuhal ona yetişmek için koşturuyordu.

"Sen önceden böyle değildin."

"Bir gün birinden tavsiye alacaksam bu çocukluk arkadaşına aşık olup hayatındaki tüm adımları sinsice bu yolda atan birinden olmaz Zuhal."

Zuhal durdu, Erdem kendi odasına yönelirken arkasından seslendi.

"Benden kolayca kurtulamayacaksın Erdem, bu sözlerin için çok pişman olacaksın."

Erdem cevap vermeye dahi tenezzül etmeden odasına döndü. Sinirini kontrol altına alması gerekiyordu. Masasına oturduğunda odaya Selvi'nin de geldiğini gördü. Bakıştılar. Erdem anlatana kadar beklediler.