Düzen Bozan

-29-

OY VERİP YORUM YAPMARSANIZ SEVİNİRİM ♡

Huzur... Hissettiğim şey tam anlamıyla buydu. Hafif ve düzenli nefesi , insanı güvende hissettiren o güzel kalbinin atışları ve hayallerimi yaşatan , yeni hayaller kurduran kokusu...

Kafamı olabildiğince kaldırıp ona baktım. Kollarımı ona dolamış , başımı da göğsüne koyup uyumuştum. Hayatım boyunca geçirdiğim en güzel gece , uyuduğum en iyi uykuydu. Benim ona sarıldığım gibi o da bana sarılıp uyumuştu. Elleri hala belimdeydi. Gözümü saate çevirdim. Artık kalksak iyi olurdu. Yüzüne bir kez daha bakıp gülümseyerek boynuna uzun bir öpücük bıraktım.

+ günaydın , Kim Taehyung.

Kaşlarını hafifçe çatıp gözlerini açtı. Gülümseyip beni kendine daha çok çekti.

- vay canına , böyle uyanmak çok güzelmiş Çilek. Bundan sonra hep beraber yatalım.

Güldüm. O da gülüyordu. Gerçekten böyle uyanmak ve uyumak harikaydı.

- günü beraber bitirip , beraber başlamak... buna bayıldım.

Evliymişiz gibi hissettirmişti. Midemde kelebekler uçuşmayı geçtim , yarış yapıyorlardı. Belki de filler tepiniyordu , bilemiyorum.

- seninle olduğum için çok mutluyum Çilek. Senin kokunu doya doya içime çekmek , seni öpmek , elini tutabilmek , seninle sarılıp uyumak... bunlar bir zamanlar benim için sadece hayaldi. Şimdi bunları yaşıyor olmamız inanılmaz bir duyguyu yaşatıyor bana.

Yeni uyanmış ve seksi derinlikteki sesiyle birlikte konuşan Taehyung ile düşüncelerim sağa sola kaçıyor , yerine yenileri geliyordu.

- seni çok seviyorum...

Bana sıkıca sarılıp , başıma bir öpücük kondurdu. Belindeki ellerimi sıklaştırıp , ona daha çok sokulurken derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.

- en son olanlar için çok üzgünüm. Sana inanmadığım için , seni dinlemediğim için çok özür dilerim. Bunun için gerçekten çok özür dilerim. Belki ben seni dinleseydim , sana inansaydım bunların hiçbiri olm-

+ senin suçun yok Taehyung. Bunun için kendini sakın suçlama. Şuan iyiysem ve nefes alabiliyorsam bu en çok senin sayende. Bana yaşamak için bir amaç veren sensin , sizsiniz. Bu yüzden sakın kendini suçlama. Benim bütün hayatım sensin.

- düşünmeden edemiyorum. Sana yaşattıkları aklımdan bir türlü çıkmıyor. Onu öldürmek istiyorum.

Elleri saçlarımda geziyordu. Olanlar aklıma geliyordu.

+ o en ağır cezayı alacak.

- evet , alacak. Ona dersini vereceğim.

+ Taehyung , lütfen... kendini tehlikeye atamazsın. Lütfen bunu menajere bırak. Zarar görmeni istemiyorum. Lütfen.

- biliyorum. Menajer benimle de konuştu. O da çok sinirliydi ve bunu tamamen ona bırakmamı söyledi. Onu süründüreceğini , ona güvenmemi söyledi.

+ öyle de yapmalısın. Bir piç için kendini tehlikeye atma.

Birden gülemeye başlamasını anlamlandırmayarak doğruldum.

- piç mi ? Güzelim bu 3 oldu. Bu seferinde haklı olduğun için birşey demiyorum ama artık bunun bir cezası olmalı.

Ben de gülerken yattığı yerden doğruldu. Dağınık saçları , hafif şiş ve kırmızı yüzü , kıpkırmızı dudaklarıyla birlikte dikkatimi dağıtıyordu.

- bir bakalım... argo kelimeler için iki , küfürler için beş öpücük.

+ iyiymiş.

Ona sarıldım. O benim her şeyimdi. Belimdeki elleri tişörtümün altına doğru ilerlerken yüzlerimizi aynı hizaya getirdi. İkimiz de aynı anda hamle yapıp öpüşmeye başladığımızda gözlerimi kapattım. Elleri tişörtümün içindeydi ama sadece sarılıyordu. Ben de ensesindeki saçlarla oynarken nefesim azalıyordu. En sonunda dudağımı ısırıp geri çekildiğinde parmağımı ona doğru uzattım.