Eve geldiğimizde direk banyoya gidip suyu açtım. Bir süre sonra soğuk suyun altında titremeye başlamıştım. Kıyafetlerim bedenimle bir olmuştu. Ne zaman akmaya başladığını fark etmediğim göz yaşlarım , soğuk suda kayboluyordu. Zaman geçiyordu. Suyun altında ne kadar kaldığımı bilmiyordum. Zaman benim için hala akıyordu. Tıpkı gözyaşlarım gibi. Sesler yükseliyordu. Kapımın önündeki insanların sesleri yükseliyordu. Daha yeni yeni alışmaya , tanışmaya başladığım insanların sesi.
Gözlerimi kapattım. Başımı duvara dayayıp , düşünmeyi biraz olsun bırakabilmeyi denedim. Hayat zordu. İstemeden de olsa aldığınız bir nefes , bir sonraki sefer için başkasının nefesini çalabiliyordu. Hayat bu kadar bencildi. Ben de mi öyle yapmıştım ? Onun nefesini de ben mi çalmıştım ? Bilerek yapmamıştım ki. Hatta ben yapmamıştım. Kendi nefesini kendi vermişti. O bunu istemişti resmen.
Adam öldü. Salondaki siyahlı adam öldü. Kızı için gelen adam. İntikam için gelen adam. O öldü.
+ o öldü . O öldü.. öldü ! O ÖLDÜ !
Taehyung'dan
Çilek ve menajer bizden sonra gelmişti. Onlar gelene kadar hepimiz olayın şokuyla kapının önünde beklemiştik. Onlar geldiğinde Çilek hemen odasına çıkmıştı. Morali doğal olarak çok bozuktu. Biz de menajerin konuşmasını bekliyorduk.
- ç..çocuklar yaşanan bu olay için hepinizden gerçekten çok özür dilerim. Hee Ji... Onun bir suçu yok. Olanlardan kendini sorumlu buluyor. Bu durumu düzeltmeliyiz. Onu eski haline döndürmeliyiz..
Namjoon - hyung ! Bişey söylemek istiyorsun belli. Uzatma da söyle artık.
- adam öldü. Ben çok üzgünüm. Bu olay yaşandığı için. Hee Ji arabada adama ne olduğunu sordu. O sırda da telefon geldi. Ona bunu söylediğimde... gerçekten o psikolojik olarak şuan çok kötü çocuklar ona yardımcı olmalıyız. Hepimiz.
Yoongi - bayadır sesi çıkmıyo bi baksak mı?
Olayın şokunu üzerimden atıp merdivenlere yöneldim. Diğerleri de arkamdan geliyordu. Odasına geldiğimizde diğerlerine bakıp kapıyı tıklattım. Ses gelmemişti. Tekrar tıklattım.
- Ç..çilek ! Kapıyı bi açar mısın ? Seni merak ettik.
Ses gelmiyordu. Yoongi hyung birden kendi odasına gitti. Doğru ya. Çileğin banyosu Yoongi hyung'un odasının tarafındaydı. Bütün odalar böyleydi.
Yoongi - banyoda sanırım. Ağlıyor. Çok şiddetli ağlıyor heralde yoksa sesi asla odama duyulmazdı. Duvarlar kaliteli nasıl olsa.
- hyung başına bişey gelmeden onu ordan çıkartalım. Sabahtan beri bişey de yemedi. Bayılırsa işler kötüye gidebilir.
Menajer hyung beni onaylarcasına kafasını salladı. Birşeyler düşünüyordu.
- yedek anahtarlar nerde ? Size de vermiştim. Yoksa bendekileri getirelim.
Jimin - mutfakta sanırım .
Jungkook - ben getiririm !
Jungkook koşarak aşağıya indi. Yedek anahtar iyi fikirdi. Ne olursa olsun o bizim yeni üyemizdi. Onu önemsemeliydik.
Jungkook - getirdim.
Kapıyı menajer hyung açmıştı. O kapıyı açınca hepimiz odaya girmiştik. Artık ağlama sesini biz de duyuyorduk. Sesi su sesine karışıyordu. Kendi kendine konuşmaya başlamıştı.
+ o öldü. O ÖLDÜ !
Ağlaması daha da şiddetlenmişti. Onu nasıl çıkartacaktık ? Hepimiz menajere bakıyorduk. Yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düzen Bozan
FanfictionYeni üye kitabıdır. TAMAMEN EĞLENCE AMAÇLI YAZILMIŞTIR ! DÜZENLENECEK ! ÖZEL BÖLÜMLER İÇİN BEKLEMEDE KALIN <3