-46-

464 26 222
                                    

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim

Sonda duyuru gibi bişey var 🙂👉👈

İyi okumalar ♡


Birkaç hafta sonra...

Sıkıntılı bir nefes vererek yatakta sağıma döndüm. Taehyung da eşzamanlı olarak belimdeki elini sıkılaştırıp daha çok sarılmıştı. Ne yapacağımı bilemez şekilde duvarla bakışıyordum. Onu bu saatte uyandırmak istemiyordum ama dayanamıyordum da ! Her ne kadar kendi kendimi engellemeye çalışsam da beceremiyordum , çatlayacaktım nerdeyse !

+ Taehyung...

Hafifçe fısıldayarak koluna birkaç kez dokundum. Uyanmadığında ise bu işlemi tekrarlamıştım.

- hm ?

+ şey... Taehyung.

Sonunda tamamen uyanmış merak ve endişe dolu bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

- ne oldu ? İyi misin ?

+ iyiyim de , şey...

- ney ?

+ canım portakal çekti.

Bir çırpıda söyleyip kurtulmuştum. Canım fena şekilde portakal çekiyordu. Onu bu satte uyandırdığım için de ayrıca mahçup hissediyordum. Saat gece nerdeyse 1 di.

- bu mevsimde ? Portakal ?

Usulca kafamı salladım. Yapabilecek bir şeyim yoktu çünkü zaten dayanamamıştım.

- peki. Çabuk dönmeye çalışacağım. Korumalar var zaten dışarda , korkma.

+ dikkatli ol.

Taehyung hemen eşofmanını giyip yatağın etrafını dolaştı. Alnımdan öpüp geri çekildi.

- görüşürüz.

+ görüşürüz.

Telefonunu ve maskesini de alıp evden ayrıldı. Ben ise yatakta oturmuş onu bekliyordum. Bulup bulamayacağı konusunda endişeliydim ne de olsa mevsimi değildi.

Zaman geçirmek için telefonumu elime aldım. Öylesine gezerken önüme düşen örgü videolarından birini açtım. Saçma bir şekilde sarmıştı. Birkaç video daha izledikten sonra bir ara denemeye karar vermiştim. Biraz daha onaylandıktan sonra ayaklanarak mutfağa indim. Bir yandan suyumu içiyor bir yandan da elimdeki telefonumun kılıfıyla oynuyordum. Bir köşesini tekrar tekrar çıkartıp takmıştım.

Dakikalar geçmek bilmezken beklemeye devam ediyordum. Gideli çoktan bir saati geçmişti ama hala ne aramış ne de mesaj atmıştı. Saatin de epey geç olmuş olması endişemi arttırırken gözümden birkaç damla yaş aktı. Elimde değildi.

Sürekli olarak telefonumdan saati kontrol ediyordum. Bu sıralar çok çabuk duygu değimi yaşıyordum ve dengem iyice şaşmıştı. İki çocuk birden kolay olmuyordu tabi. Nerdeyse 4 aylık olmuşlardı ve karnım yavaş yavaş belli olmaya başlıyordu. O sırada dışardan gelen sesle yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Evin etrafında korumalar olduğundan çok fazla korkmuyordum. Kapıyı açtım. Taehyung park ettiği arabasından çıkıp arkasını döndü. Onu sağ salim görmek adeta içime su serpmişti. Elindeki iki siyah poşet ile birlikte gülümseyerek yanıma geldi.

- şanslıymışız ki sonunda portakal buldum. Yine de mevsimi değil ya tadı çok da iyi değilse diye portakallı şeyler aldım.

Kollarımı gövdesine doladım. Sıkıca sarıldım ona. Bu adam benim ailemdi.

- iyi misin bebeğim ?

Kafamı sallayıp geri çekildim. Endişe etmemesi için gülümseyip kolundan çekiştirmeye başladım.

Düzen BozanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin