Koray sözleri biter bitmez hızla arabasına doğru gitti. Hakan çılgınca bir şey yapmaması için onu uyarmak istedi ve Koray'ı arkasından takip etti. Tam arabaya binecekken Koray'ı kolundan tutmasıyla yüzüne tokat yemesi bir oldu.
"Sakın... Sakın beni durdurmaya çalışma. İkimiz de Esma'nın benim kardeşim olduğunu, babanın yalan söylediğini biliyoruz."
"Koray kendine gel bir yanlışlık olmuş işte. Babamın elindeki belgeler bizzat doktor tarafından verilmiş."
"O belgeler sahte anlamıyor musun baban sahte belge verdi!"
Hakan daha fazla sinirlerine hakim olamayarak yediği tokadın da etkisiyle Koray'a yumruk attı ve yeniden kavga ettiler. Adliyenin önünde tekrar kavga başlayınca önce aileler daha sonra güvenlik görevlileri araya girdiler. Sonunda zar zor birbirlerinden ayrıldılar ve araçlarına binip adliyeden ayrıldılar.
Koray annesiyle eve varır varmaz sinirle odasına çıktı. Annesi arkasından seslense de aldırmadı. Odasında hemen üzerini değiştirdi ve elini yüzünü yıkadı. Tam o esnada odasına annesi girdi. Elinde pansuman yapmak için malzemeler vardı. Yatağa oturdu ve Koray'a bakışlarıyla gelmesini söyledi.
"Gerek yok anne zaten şimdi çıkacağım."
Annesi derin bir nefes aldı.
"Öfkeyle kalkan zararla oturur oğlum. Önce beni bir dinle, konuşalım. Hem yüzün yara bere içinde gel bi pansuman yapalım o esnada da konuşalım hadi."
Bu sefer itiraz etmeden annesinin yanına oturdu. Annesi yüzüyle ilgilenirken konuşmaya başladı:
"Kavga her şeyi çözecek mi peki? Bak yüzün ne hale gelmiş?"
"Ama anne biliyoruz ki onlar yalancı. Nasıl yaptılar bilmiyorum ama o belgeler sahte. Sırf Esma'yı bana vermemek için yapıyorlar bunları."
"Tamam bunu yasal yollarla halledebiliriz ama biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum bu yüzden bugün o doktorla konuşmaya gideceğim. Bakalım işin aslı neymiş"
"Hayır şimdi ben pansumanı bitireceğim daha sonra sen dinleneceksin. Yarın gidersin."
"Anne benim bir gün daha bekleyecek halim kalmadı. Artık kavuşmak istiyorum kardeşime. Lütfen düşün beni."
"Sen de beni anla. Oğlum gözlerimin önünde yoruluyor,mahvoluyor. Ben biraz senin dinlenmeni istiyorum. Gel inat etme. Zaman her şeyin ilacıdır. Şimdi bir kere anneni dinle, otur dinlen,yarın git tamam mı?"
Koray el mecbur annesinin söylediğini kabul etti. Pansuman bittikten sonra biraz dinlenmek için uykuya daldı.
***
İlhan Bey eve vardığında keyifle gülümseyip koltuğa oturdu.
"Size söylemiştim. Stres yapmaya gerek yok. Esma bizim kızımız. Bizde kalacak."
Hakan şüpheyle babasına baktı.
"İyi de testte kardeş oldukları yazıyordu. Nasıl oldu ki bu?"
"Karışıklık olmuş işte daha fazla kurcalamaya gerek yok"
Annesi araya girdi:
"Oğlum git elini yüzünü yıka üstün başın kan revan içinde. Sonra da pansuman yaparız hadi."
Hakan annesini dinledi ve lavaboya gidip elini yüzünü yıkarken salonda anne ve babasının konuşmalarını duydu.
"Hadi şimdi belgelerle aldık Esma'yı. Ama bir sonraki mahkemeye onu da götürmemiz gerekecek ya o zaman nasıl çıkacağız işin içinden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Aşkım
Teen FictionZengin bir ailenin şımarık ve uçarı bir çocuğuydu Hakan. Babası İlhan Bey ülkenin en tanınan mühendislerinden biriydi. Tek çocuk olması ve her istediğinin elinin altında olması onu haklı olarak şımartmıştı ama bu uçarılığının bedelini hayatının sonu...