Bölüm 11

456 47 191
                                    

Sınır: +19 oy, +110 yorum

"Öldün mü?" kolumda hissettiğim sarsıntıyla gözümü ovuşturdum ve esnedim. Gözümü açtığımda karşımda Louis'nin beni uyandırmaya çalıştığını gördüm.

"Birilerinin partisi güzel geçmiş galiba." dedi, ona cevap vermedim hala ayılmaya çalışıyordum. "Bella saat üç oldu, bu kadar uyuyunca öldün sandım." Esnedim ve dün olanları hatırlamaya çalıştım. Her şey çok bulanıktı.

"Hey seninle konuşuyorum." dedi yanıma oturarak. "Çok yorulmuşum." dedim.

"Bugün seni yoracak bir şey daha var." deyince ona doğru döndüm. "Ne?" dedim hızlıca. Bugün hafta sonu olduğundan tüm gün evde yatmayı planlıyordum.

"Şimdi sana her şeyi anlatacağım. Ben Danielle diye bir kızla tanıştım. Belki duymuşsundur, Danielle Campbell oyuncu hatta The Originals'ta oynuyor." dedi.

Hmm The Originals'a bir arkadaşımın ısrarıyla başlamıştım ama çok az izleyebilmiştim. Tipi biraz gözümde canlandı. "Hatırladım sanırım devam et." dedim.

"İşte ben ondan hoşlanıyorum yani flört ediyoruz diyebilirim." deyince kıkırdadım. "Heyy gülmesene. "dedi bana hafifçe vurarak.

"Akşam çocuklarla beni bir partiye davet etti. Onunla yakınlaşmam için harika bir fırsat." dedi heyecanlanarak.

"Senin de gelmeni istiyorum. Bak reddetmeden önce bir düşün." dedi.

"Bilemiyorum Lou, sonuçta seni ve çocukları davet etmiş. Bensiz gitseniz daha iyi olur, dün ki parti beni yeterince yordu." dedim.

"Bella ona senden bahsettim ve seninle tanışmayı çok istiyor. Seni de davet etti. Hadi ama senin de gelmeni istiyorum, biraz ünlüler dünyasına karışma vaktin geldi. Hatta belki hoşuna giden kişiler olur." dedi sırıtarak. Ona olumsuz bir şekilde somurttum.

"Lütfen lütfen lütfen lütfenn." dedi yalvararak. "Pekala bu kadar çok istiyorsan.." dedim ve bana sarıldı. "Geleceğini biliyordum." dedi ve yanağımı öptü. 

Zaten bu kadar yorgunken bir partiye daha nasıl gideceğimi bilmiyordum. Aklıma Harry geldi. Dün olanlar yarım yamalak aklımdaydı ve iyi şeyler değillerdi.

"Harry nerede?" diye sordum dayanamayıp. "Sanırım odasında, sabahtan beri çok gergin ona bulaşmıyorum." deyince içimi garip bir his kapladı. Benim yüzümden gergin değildi herhalde.

Louis'e kafamı salladım. "Ben Zayn'lere gidiyorum sen kahvaltı et ve enerji topla, akşam parti varr!" dedi neşeyle ve odadan çıktı.

Kafamı sıkkınlıkla yastığa gömdüm ve biraz telefonuma baktım.  Connor'dan ve Jennifer'dan mesaj vardı, onlara sonra cevap vereceğim.

Tuvalete gidip yüzümü yıkadım ve mutfağa gittim. Harry'den ses falan gelmiyordu. Dün gece ki kıyafetlerim değiştirilmişti. Harry'nin bana yardım ettiğini hatırlıyordum ama diğer şeyler bulanıktı.

Ha bir de boynumdaki morarıklar, onları kimin yaptığı hakkında da hiçbir fikrim yoktu. Harry yapsa hatırlardım, partiden birinin yaptığını düşünüyorum. Derin bir nefes aldım ve kendime kahvaltı hazırlamaya başladım.

Kahvaltı hazırlarken duyduğum sesle gelen kişiye baktım. Harry. Soğuk bir ifadeyle selam bile vermeden koltuğa oturdu ve telefonuna bakmaya başladı.

Sikeyim, dün gece ne oldu? Bu çocuk niye böyle davranıyor? Bana mı sinirliydi onu bile anlamıyordum.

"Harry tost yapıyorum, sen de ister misin?" diye sordum havayı biraz yumuşatmak için. Gözleri bana döndü, bakışları soğuk ve sinirliydi. "Hayır." dedi, sesi her zaman ki gibi değildi.

Gotta Be You- Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin