PAMUK İPLİĞİ

390 13 4
                                    

Bir pamuk ve bir diken. Huşu ve uyum içerisinde. Birbirlerine olan uyumları göz doldururken şimdiler de bir meleğin uğrayışı olmuş durumda. Dikeni çıkarmak için verilendada pamuk ipliği yapmak boynuma uzayan.

Her çıkartılıta sonra tekrar pamukla buluşturuluyor. Sarmalanış başlıyor. Diken huzuru tatmak üzereyken tekrarlanıyor olağan görüntüler durum. Sarmalanamayan diken, pamuğun düşmanı artık. İki dost birbirine kırdırıldı. Bedenim ve ruhum savaş içinde. Birinin içindir bir diğerini kabul etmiyor. Ruhumun bölgedeki vücut bulduğum tüm uzuvlarım artık bana fazla.

Bir pamuğun sahip olduğu iplikler kadar acılarım. Ağzına kadar dolu olan şişeyi taşıracak olan o fazlalık damla vücudu. Cam kırıklarının parçaladığı hayallerim, benliğime akıtıyor acıyı damla damla. Benliğim yok olmaya aday. Soluklarım kesilmek için hazır. Zihnim derin kesiklere sahip. Onu bir parçasına kireç kireç olmuş ruhumun. Aheste ve etkili olan bu yayılış, azrailin eline oyuncak ediyor ruhumu. Sayısı kaçmış durumda ruhumun medcezirlerinin.

Düşüncelerim yaslı. Zihnime bağlanan karalar, sonsuz uzay boşluğuna attı benliğimi. Bedenim boşlukta. Acının dolduğu gözlerim, durumdayla şişmiş durumda. Kışınılığa ev kullanımı yapmakta. 

Yavaş adımlarla banyoya girdim . Elimle çevirdiğim musluğun ucundan akan suyun bedenimden akıp gitmesine izin verdim. Kafamın içi zonkluyordu. Düşünceler benliğime ağırlık yapıyordu, üzerime bırakılan bu yük beni yavaş yavaş çökmeme sebep oluyordu. Duvardan destek alarak yere çömeldim bacaklarımı kendime doğru çekerek bedenimin iyice ufalmasını sağladım. Bu yük bana ağırdı taşıyamazdım, bu sorumluluğu kaldıramam ben, düşünüyorum düşünmek istemiyordum, istemiyorum. Ellerimi kulaklarımın içine bastırarak hıçkırarak ağlamaya başladım, kafamın içinde yanan şeyleri susturma istiyordum duymak istemiyordum. Hıçkırıklarım iç çekişlerine döndü sarsılarak ayağa kalktım.  kapıda asılı bulunan bornoza sıkıca sarıldım. Buruşmaya  yüz tutmuş parmaklarımı dolaba yönlendirdim. Dolapta bulunan tarağı elime alarak canımın yanmasını istiyormuş gibi sert bir şekilde saçlarımı tarıyordum. Ne bu evi ne de Okan abiyi görmek istemiyordum artık, Buğra olayı artık canımı daha çok sıkmaya başlamıştı yavaş adımlarla merdiveni bitirdiğim de Okan abi ile göz göze gelmiştik, evde bir tek o vardı ve ben bu döngüden artık çok sıkılmıştım.  Köşede duran masaya yerleşirken önümde duran test kitabının kapağını incelemeye başlamıştım, kitabın sayfalarını tek tek parmak uçlarım ile gezinirken

" Bir Dershanen eksikti ?"

" Cidden birşeyleri başaracağına inanıyor musun o kıt beynin ile"

Dedikleri artık canımı sıkmaya başlamıştı,

elimdeki kalemi ufak ufak masaya vurmaya başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

elimdeki kalemi ufak ufak masaya vurmaya başlamıştım.

" O kafan birşeyler giriyor mu merak ediyorum cidden"

DİKKAT ABİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin