Dağınık, siyah saçlarının arasına dökülen yağmur damlalarını düşünmemeye çalışarak bana sırtını dönen abime doğru seke seke koşmaya çalıştım.Öyle sert basıyordum ki adımlarımı, yerin ayaklarımın sertliğinden çatlayacağını bile düşünmüştüm.
'' ABİ!'' Diye bağırdım arkasından. Beni umursayıp duymasını ümit ederek.
'' Bir şey yapmadım ben! Yemin ederim, yanınızdan ayrılınca eve doğru gidiyordum.'' dedim yüksek sesle, beni dinlemiyor yürümeye devam ediyordu.
'' Abi!! Dur beni dinle '' dedim bacağımın ağrısı katlanılmaz bir hale bürünürken abimin durup kolumu sıkmasıyla irkildim tekrardan.
'' Sana tek bir soru soracağım Sarye, tek bir soru!'' dedi. Kafamı aşağı yukarı salladım. Aldığı alkol kokusu midemi bulandırıyordu.
'' O itle ne bok yiyordun? Okan seni içeride onunla görmüş! Kızım senin öyle biriyle ne işin vardı?!'' diye kükredi. Bir abime bir de abime yalan dolan şeyler anlatan dövmeli korkunç adama baktım.
'' A-abi, ben onu tanımıyorum bile içeride bana çarptı, çıkıştı da denk geldik'' dedim masum masum. Benim bir suçum yoktu.! Kollarımı sarsarak
'' Siktir git'' dedi ve beni ittirdi. İttirmesi ile yeri boylamam saniyelik gelişmişti, yerde bulunan kırılmış camlar avcumun içerisine batarken, fiziksel acıdan daha çok abimin bana inanmayışı daha çok canımı yakıyordu. Ağzımdan kaçan ufak iniltiyle Hakan abi yanıma gelmişti. Zeminden bakışlarımı kaldırarak bana sırtı dönük olan abime konuştum.
'' Annem beni sana emanet etti abi. Sen emanetine böyle mi sahip çıkıyorsun. Ben bir şey yapmadım diyorum sana bana niye inanmıyorsun da o korkunç insana inanıyorsun '' diye hırladım elimle Okan abiyi göstererek.
'' Senden başka kimsem yok abi, siktir git diyorsun ama kime gideyim ben ? Babama mı ? Geri mi göndereceksin beni ona ? Aaa tabi ya sen zaten babamla görüşüyordun dimi ?'' dedim kinayeli bir ses tonuyla. Abim bir hışımla yanıma gelerek omzumu sıkmaya başladı.
'' O sesini kes Sarye, yoksa ben çok güzel keserim.'' dedi. Ağlamaktan çatlayan sesimle.
''Abi, beni babama gönderme lütfen. Tek çarem seniken bana çareyi babamda aratma'' dedim. Beni dinlemeden, Okan abiyle birlikte ilerlemeye başladı.
''Abi'' diye mırılandım. Gerçekten beni bırakıp gidecek miydi? Bana inanmak bu kadar zor muydu onun için ? Arkasına bile bakmadan gitmişti, beni bu hale burada bıraktı ve gitti.
'' Sarye, hadi kalk '' sesin geldiği yöne kafamı kaldırınca Hakan abinin hala burada olduğunu fark etmiştim. Gitmemiş miydi o?
''Hakan abi'' dedim ağlamaklı sesimle, Elini bana uzatarak kalmamı sağladı.
''A-abim, abim sana kızmasın ?'' diye mırıldandım burnumu çekerek.
''Ne konuda ?'' dedi
'' Burdasın ? Yanımda'' dedim
'' Çok konuşma da Düş önüme hadi'' dedi beni es geçerek
Hakan abi önde ben arkasında peşi sıra onu takip ediyordum. Bakışlarımı yere sabitleyerek düşünmeye başladım. Abim beni bu duruma soktuğu için pişmalık duymayacak mıydı ? İçmişti zaten konuştuğu zaman yüzüme yayılan alkol kokusunu hala burnumun direğini sızlatıyordu. Hep böyle değil miydi zaten? Tıpkı babam gibi içtiği ve sinirlendiği zaman ne dediğini hatırlamazdı. Eminim sabah bana yaptıklarını hatırlayacak ve gönlümü almak için çaba harcayacaktı ama sanırım bu sefer bile isteye canımı yakmak istemişti. Şuan göstermiş olduğum bu sessizlik korkunç bir çığlıktı adeta. Bunları düşünürken Hakan abimin durması ile sertçe ona çarpmam bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKKAT ABİM!
Roman pour Adolescents"İnsanlar hep yarına hazırlanıyorlardı, ben buna inanmıyordum. Yarın onlara hazırlanmıyor. Orada olduklarını bile bilmiyor. " Sofyanın sesini duymamızla ona döndük " Sarya"dedi " Hı" dedim güçsüz sesimle " Ne yapıyorsunuz? diyince Abim Sofya'ya "...