Bağlanmış olduğu deponun içinde korkuyla etrafındaki bir kaç adama bakıyordu. Ne kadar dil dökse de onu bırakmamışlardı. Hiçbir şekilde ona zarar vermemişlerdi. Sadece sandalyeye oturtup bağlamışlardı.
Aslında ona zarar vermelerini istedi. Onlardan daha az korkuyordu. En azından dövüp bırakırlar diye düşünüyordu. Ama dokunmamalarının nedenini buluyordu. Ömer'i bekliyorlardı. Adam da farkındaydı aslında. Ecelini bekliyordu. Ömer İplikçi şimdiye kadar kime merhamet göstermiş ki ona göstersin?
Açılan kapı ile adam korkarak başını o tarafa çevirdi. Gördüğü kişiyle umudu biraz olsun yeşermişti.
Gelen kişi Sinandı. Sinan ona acırdı belki. Ömer gibi acımasız değildi. Öyle biliniyordu onların dünyasında.
X: Abi yalvarırım bırakın beni. Allah cezamı versin ki bilmiyordum. Bilsem ben öyle bir şey yapar mıyım? Ki ben zaten hiçbir şey yapmadım sadece konuşacağım demiştim. Yalvarırım abi çöz beni gideyim. Söz bir daha karşınıza çıkmayacağım. Defneyi de aman Defne hanımı da unutacağım. Söz abi.
Sinan adamı duymuyormuş gibi deponun içinde elleri cebinde bir ileri bir geri gidiyordu. Gülerek diğer adamlarla sohbet ediyordu.
X: Sinan abi yalvarıyorum sana. Ne isterseniz yaparım yeter ki beni İplikçinin eline bırakma. Yemin ederim giderim buralardan.
Sİ: Merak etme koçum. Biletini kestik biz.
Adam hevesle gülümsedi.
X: Valla mı abi? Tamam ben giderim söz, hemen giderim. Hadi çöz beni.
Sİ: Aaa daha dur ama. İki sohbet etseydik seninle. Olmaz ki böyle. Elalem demeyecek mi bu nasıl misafir perverlik diye?
X: Yok ben hiçbir şey istemiyorum. Hemen gideceğim.
Sİ: Otur sen otur rahatına bak. Oğlum çözsenize adamı ayıp valla misafire böyle davranılmaz.
Adamlardan biri Sinanı ikiletmeden adamın ellerini ve ayaklarını çözdü. Biliyordu işte. Sinan Ömerden çok daha iyi kalpliydi.
Korumalardan bir diğeri Sinana sandalyeyi uzatınca Sinan onu alıp adamın biraz uzağında tam karşısına oturdu.
Sİ: Eee anlat bakalım.
X: Neyi abi?
Sİ: Merak etme aramızda kalacak. Anlat hadi. Aşkını anlat bana.
X: Yok tövbe abi yok öyle bir şey. Ben en iyi Ömer abi gelmeden gideyim.
Sİ: Aaa ne laf anlamaz bir şey çıktın sen böyle? Bir yerinde dur.
Adam oturduğu sandalyeye daha da gömüldü. Yok olmak istemişti. Korkusundan titreyen ellerini ve ayaklarını Sinan kısık bakışlarla izlemişti. Kollarını göğüsüne kavuşturmuş dostunu bekliyordu.
Büyük kapılar tekrar açılınca bu sefer adam oraya bakmamıştı. Gelenin kim olduğunu biliyordu.
Ömer tüm ihtişamı ile küçük kalabalığa yaklaştı. Sinanın omuzuna dokunup gülümsemişti. Sinan da aynı şekilde karşılık verip oturduğu sandalyeden kalktı. Ömer'in adamlarından biri hemen yeni bir sandalye getirip Sinanınkinin yanına bıraktı.
Ö: Eveeet.
Dedi Ömer biraz uzatarak. Ceketini çıkarıp sandalyenin arkasına astı. Kollarını tek tek kıvırarak karşısında titreyen adama baktı. Sonra alayla gülüp sandalyeye oturdu.
Ö: Sıkıyorsa çıksın karşıma?
Sesi gayet sakin çıkıyordu. Adam duyduğu cümle ile gözlerini yumdu. Keşke dili tutulsaydı da bunları söylemeseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formaliteden Aşk
Teen FictionYeniden Aşk ve Bitmeyen Aşk'ın yazarından... Defne ve Ömer... Birbirinin sadece tek tük ismini duyduğu ve hiç bir zaman birbirini görmediği iki genç insan... Sırf babaları istiyor diye evlenmek durumunda kalsalardı sizce nasıl bir tepki vereceklerd...