Uzun bir gece olmuştu. Defne anca sabaha karşı sakinleşip Ömer'in göğüsüne uyumuştu. Ömer ise gözünü bile kırpmamıştı. Göğüsünde uyuyan kadınının saçlarını sevip arada sırada öpüyordu. Gözlerinin altının şiştiğine emindi.
Komidinin üstüne bıraktığı telefona uzanıp saate baktı. Altı buçuk olmuştu neredeyse. Defneyi yavaşça yastığının üstüne bırakıp üstünü iyice örtümüştü. Dün geceye nazaran oda daha soğuktu.
Kıyafetlerini tek tek giymiş telefonunu cebine sokmuştu. Tekrar yatağa oturup Defnenin üstüne eğildi.
Ö: Güzelim... Kimse uyanmadan ben gidiyorum. Sen istediğin kadar uyu bitanem.
Defnenin onu duyup duymadığını bilmiyordu. Başına son bir öpücük bırakıp koltuktan ceketini aldı ve kapıya adımladı. Kapıyı açıp ceketini giyerek dışarı çıkmıştı ki karşı kapıdan çıkan Sinanla göz göze geldi.
İkisi de birbirine şaşkın şaşkın bakıyordu. Sonra Sinan muzur gülümsemesi ile bakmaya başlamıştı Ömere. Ömer ise kaşlarını çatmıştı.Ö: Ne gülüyorsun oğlum?
Sİ: Sen dün gece başka odaya gitmemiş miydin? Burası kimin odası? Ne arıyorsun orada?
Ö: Sana ne Sinan, ha? Hem sen bu saatte ne diye kalktın?
Sİ: Bana bak sen uyumamışsın da. Oğlum ayıp lan abisinin yan odada olduğunu unuttun herhalde. İnşallah fazla ses yapmamışsınızdır.
Ö: Ağızını topla bak kardeş falan demem ben toplarım.
Sİ: Tamam be oğlum benden de mi saklayacaksın? Hem ne var bunda nişanlın o senin onun odasından çıkman gayet normal.
Ö: Sinan bak son kez uyarıyorum seni. Saçma sapan konuşma. Evet Defnenin odası ama senin sandığın gibi bir şey yok. Sadece birlikte uyuduk.
Sİ: Tabi belli zaten yüzünden. Hem bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Özel hayatınız beni ilgilendirmez.
Ö: Pis herif seni.
Diye kızmıştı Sinana.
Ö: Lavabo burası mı?
Sİ: Mhm.
Kenara çekilince Ömer içeri girmişti. Gelen uykusunu açmak için yüzüne soğuk suyu bir kaç kez çarpmıştı. Aynada kendine bakınca gerçekten de yüzünün şiştiğini görmüştü. Dışarı çıkınca Sinan yoktu. Ona verilen odaya gidip uzanmıştı. Uyumak istemiyordu. Uyursa daha kötü olurdu.
***
İki saat sonra erkekler kaybettiği iddia üzere mutfakta kahvaltı hazırlamakla meşgullerdi. Dün gece ne kadar umutsuz olduklarını söyleseler de gayet güzel bir şekilde sofrayı kurmuşlardı. Kızlardan ilk inen Sude olmuştu. Masayı görünce hayret içinde bakmıştı adamlara.Su: Siz ne yaptınız böyle ya? Maşallah maşallah.
Sandalyelerden birine oturdu.
Ser: Ben bir üstümü değiştirip geliyorum.
Gözden kaybolunca Ömer de Defneyi uyandırmak için önce salona oradan da merdivenlere adımlamıştı ki Defne onu merdivenlerin yarısında karşılamıştı. Ömer'i görünce gülümsemesi büyümüştü.
Yanına hızlı adımlarla ilerleyip iki basamak üstte kalıp yüzü aynı onun yüzünün hizasında kalmıştı. Avuçlarını iki yanağına bastırıp sakallarını okşamıştı.
D: Ömerim? Neyin var bitanem yüzün çok solgun gözüküyor?
Ömer Defnenin bir elini tutup avucunun içini öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formaliteden Aşk
Roman pour AdolescentsYeniden Aşk ve Bitmeyen Aşk'ın yazarından... Defne ve Ömer... Birbirinin sadece tek tük ismini duyduğu ve hiç bir zaman birbirini görmediği iki genç insan... Sırf babaları istiyor diye evlenmek durumunda kalsalardı sizce nasıl bir tepki vereceklerd...