116. bölüm - Hesaplaşma

367 23 47
                                    

Ömer otel odasına girdiğinde ışıkların kapalı olduklarını gördü. Defneyi uyandırmamak için çok yavaş ve sessiz bir şekilde hareket etmeye çalışıyordu.

Bir an önce kanlı gömlekten ve pantolondan kurtulup çöpe atmalıydı. Defne bunları görürse gündüz yaşamadığı delirmeyi şu anda yaşar ve feci bir şekilde bağırıp çağırırdı.

Ömer sessiz bir şekilde yatağın yanından geçip banyoya yöneldiğinde Defnenin sesi onu yerinden sıçratmıştı.

D: Uyuduğumu ve gizli gizli kanlı kıyafetlerinden kurtulacağını düşünüyorsan yanılıyorsun.

Ömer öyle korkmuştu ki derin derin nefes almaya başlamıştı. Bir taraftan birden bire sessiz ve karanlık ortamda beklemediği sesin korkusu bir yandan da Defnenin sakinliğinin korkusu.

Bu ses tonu çok sakindi. Ama Ömere hiç de normal gelmedi. Defne bütün odayı yıkaması gerekiyordu şu anda.

Ö: Hayatım?

D: Hiçbir yere bulaştırmadan kurtul onlardan. Sonra lekesi çıkmaz.

Ö: Aşkım sen uyumuyor muydun?

Defneden cevap gelmedi.

Ö: B-ben bir duş almak istiyorum.

Bu cümle bilgilendirmek için değil de daha çok soruyormuş gibi olmuştu. Ama Defneden herhangi bir cevap gelmedi.

Ömer banyoda işini hallettikten sonra tişört ve şortla yatağa yaklaştı. Defne gündüz yalnız yatarsın demişti ama yine de şansını denemek istedi.

Önce pikeyi kaldırıp yatağa yerleşti. Defneden hala tepki yoktu.

Daha bir saat önce bütün İstanbulu inleten adam şu anda karısından deli gibi korkuyordu. Tedirginliği, korkuyu, huzursuzluğu her hücresinde dibine kadar hissediyordu. Çok korkuyordu. Çok.

Kavga istemiyordu. Defneyle tartışmak istemiyordu. Onu üzmek de istemiyordu. İşini onların özel hayatına karıştırmak istemiyordu.

Defneye doğru kayıp ona sarılacakken Defnenin sesi onu yine korkutmuştu.

D: Çok sıcak. Nefes alınmıyor. Biraz öteye git.

Ömer derin bir nefes aldı. Defnenin kavga etmeyeceğini anlamıştı. Trip atıp uzak durarak cezalandıracaktı onu. Kavgayı Ömer'in başlatmasını bekleyecekti. Sonra "hem beni yalnız bırakıyorsun, hem de kavga çıkartıyorsun" deyip yine üste çıkacaktı. Ama Ömer ona uymayacaktı. Tartışmayacaktı.

Ö: Peki...

Defneden uzaklaşıp yatağın kenarına kadar gitmişti.

Ö: Battaniyeyi çekeyim istersen?

D: Öyle üşüyorum.

Ömer sabır diledi.

Ö: Tamam. Kalsın o zaman. Sen niye uyuyamadın?

D: Sıcaktan. Susar mısın?

Ömer sıcaktan olmadığını biliyordu. Öyle olsa üstünü örtmezdi. Onu merak etmişti. Sağ salim, yaralanmamış, her hangi bir zarar görmemiş bir şekilde geldiğini görmek istemişti. İçi hiç rahat olmamış içinde sürekli bir huzursuzluk vardı.

Ama şimdi Ömer'in iyi olduğunu görünce bütün endişesi kaybolmuş yerini sinir almıştı. Ama Ömere sinirli olduğunu göstermeyecekti. Tribiyle onu bezidrecekti.

Ö: Bebeğimiz nasıl?

D: Eğer uyumasına izin verirsen iyi olacak.

Ömer gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sabırlı olacaktı. Defnenin öfkesi geçene kadar sabırlı olacaktı.

Formaliteden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin