80. bölüm - Küslük

1.1K 52 70
                                    

D: Ö-Ömer?

Sesi titremiş ve gözleri dolmuştu. Ömer transtan çıkıp yutkundu. Nasıl düşer?

Ö: N-ne zaman? Nerede?

X: Bilmiyorum abi. Uçak düşmüş diye duyar duymaz sana koştum.

Ömer diğer adama baktı. O ise Ömere uçağın düştüğü haberini yetiştiren adamın ensesine vurdu.

X2: Lan amına koyduğum salağı.

Ömer'in bakışlarını görünce gözlerini kaçırdı.

X2: Kusura bakma abi ağzımdan kaçtı.

Ö: Uçak nerede düştü?!

X2: Japonyada.

Ömer kaşlarını çattı.

D: Amerikadan Japonya üzerinden mi geliyorlardı?

X2: Hayır yenge. Bu geri zekalı anlamadan dinlemeden hemen Ömer abiye söyleceğim diye buraya koştu. Yapma etme dedik ama dinlemeden gitti. Düşen uçak bizim Tarık'ın olduğu uçak değil. Başka bir uçak.

D: Nasıl yani?

Ömer çatık kaşları ile adamlara bakıyordu.

X2: Yani biz haberleri okuduk. Onu konuşurken bu tam üstüne geldi. Söyleyeceğim diye tutturdu. Lan bir dur bir bekle dedik ama dinleyen yok ki. Boşu boşuna insanların kalbine-

Sözünü kesen Ömer'in tam karşısında duran adamın yüzüne indirdiği Osmanlı tokadı oldu. Öyle bir ses çıkmıştı ki Defne yerinden sıçradı. Adam bir adım geriye sendeleyip yanağını tuttu.

Ö: Yıkılın karşımdan!

Diye kükremişti.

X2: Sana müstahak bu.

Diye tokat yiyen adamı azarlamaya devam ederek evden uzaklaşmışlardı. Ömer kapıyı çarparak kapatmıştı.

D: Niye vurdun adama Ömer?

Ö: Hak etti! Bilip bilmeden yüreğimize indiriyordu. Aptal.

D: Tamam da... Böyle yapmamalıydın. Azarlasaydın yeterdi.

Ö: O zaman da niye bağırıyorsun adama derdin.

D: Eh... Yani...

Ö: Bana bak sen onları fazla düşünüyorsun. Ne bu Leventi koruma merakı? Ona vurdum diye senin mi canın acıdı?

D: Ay başlama yine ya. Bugün keyfimi bozma. Bir yanlış anlaşılma olmuş okadar. Aman artık senin bu kıskançlığından. Bıktım, bıktım.

Diyerek yukarı gitti. Ömer ise yüzünü sıvazlayıp derin bir nefes aldı.

D: Hep böyle yapıyorsun. Bana mı güvenmiyorsun yoksa kendi özgüveninle mi problemlerin var? Sanmam. Öyle ukalasın ki-

Ö: Defne yeter!

Diye bağırdı aşağıdan.

D: Nasıl duyuyorsun ki sen oradan? Ben sana konuşmuyorum, kendi kendime konuşuyorum. Ukala!

Ö: Defne sus artık.

D: Susmayacağım ya! Bu ne böyle şuncacık şeyi büyüttün de büyüttün.

Ö: Allahım sen sabır ver!

D: Yok yok Allah sana Eyüp sabrı da verse sen hep öküz kalacaksın!

Artık bağırmaktan boğazı acıdığı için daha fazla söylenmeyi bırakmıştı. O başka bir şey demeyince Ömer de susmuştu.

***
Çok geçmeden kapı çalmıştı. Ömer açınca Sinanın güler yüzünü gördü.

Formaliteden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin